Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAPIŞ : Turkish Turkish

tapmak eylemi ya da biçimi

TAPIŞLAMA : Turkish Turkish

tapışlamak eylemi

TAPIŞLAMAK : Turkish Turkish

tapıklamak

TAPIŞLAMAK : Turkish Turkish

hamurun üzerini düzeltmek için hafif hafif vurarak elle sıvamak

TAPIŞLANMA : Turkish Turkish

tapışlanmak eylemi

TAPIŞLANMAK : Turkish Turkish

tapışlanmak eylemi yapılmak

TAPMA : Turkish Turkish

tapmak eylemi

TAPMAK, -AR : Turkish Turkish

tanrı diye tanımak, kulluk etmek

TAPMAK, -AR : Turkish Turkish

tutku ile sevmek, bağlanmak

TAPON : Turkish Turkish

niteliği düşük, eski, elde kalmış

TAPON : Turkish Turkish

aşağı (kimse)

TAPŞIRMA : Turkish Turkish

halk şiirinde takma ad, mahlas

TAPTAZE : Turkish Turkish

çok taze

TAPTAZE : Turkish Turkish

ozulmadan, değerinden bir şey yitirmeyerek

TAPTIRMAK : Turkish Turkish

tapmasını sağlamak

TAPU : Turkish Turkish

ir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge

TAPU : Turkish Turkish

tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş

TAPU KÜTÜĞÜ ( YA DA SİCİLİ) : Turkish Turkish

ir taşınmazın üstündeki hak ve yükümlülüklerin yazıldığı, tapu sicil muhafızınca tutulan resmi kütük

TAPU MEMURU ( YA DA TAPU SİCİL MUHAFIZLARI) : Turkish Turkish

tapu kütüğü tutmakla görevli memur

TAPULAMA : Turkish Turkish

tapulamak eylemi

TAPULAMAK : Turkish Turkish

taşınmazlar ve bunlarla ilgili ipotek, şufa, irtifak gibi kimi hakları tapu kütüğüne geçirmek

TAPULU : Turkish Turkish

tapusu olan (taşınmaz)

TAPUSUZ : Turkish Turkish

tapusu olmayan (taşınmaz)

TAPYOKA : Turkish Turkish

manyok kökünden çıkanlan nişasta

TAR : Turkish Turkish

türk halk müziğinde telli saz