Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TARÇIN : Turkish Turkish

defnegillerden bir ağaç (cinnamomum)

TARÇIN : Turkish Turkish

u ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması nedeniyle bahar gibi kullanılan kabuğu

TARÇINİ : Turkish Turkish

sarı ile kahverengi arası renkte olan

TARDİYE : Turkish Turkish

eş dizelik bentlerden oluşan koşuk parçası

TARET, -Tİ : Turkish Turkish

gemilerde ya da kalelerde, topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule

TARH : Turkish Turkish

çıkarma

TARH : Turkish Turkish

(vergi için) koyma

TARH : Turkish Turkish

ahçelerde çiçek dikmeye ayrılmış yer

TARH ETMEK : Turkish Turkish

ir sayıyı bir sayıdan çıkarmak

TARH ETMEK : Turkish Turkish

vergilendirmek, vergi koymak

TARHANA : Turkish Turkish

ıçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt ya da yoğurt katılan, bulgurdan ya da mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamurdan yapılan çorba malzemesi

TARHANA : Turkish Turkish

undan yapılan çorba

TARHANALIK : Turkish Turkish

tarhana yapmaya ayrılmış

TARHUN : Turkish Turkish

ileşikgillerden, hekimlikte kullanılan, ıtırlı bir bitki (artemisia dracunculus)

TARİF : Turkish Turkish

tanım

TARİF : Turkish Turkish

ir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme

TARİF : Turkish Turkish

ir şeyin bulunduğu yeri çevre ile ilgisini belirterek açıklama

TARİFE : Turkish Turkish

fiyat gösteren çizelge

TARİFE : Turkish Turkish

taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge

TARİFE : Turkish Turkish

ılaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık,°prospektüs

TARİFELENDİRME : Turkish Turkish

ir şeyi işleyiş, kullanım, fiyat vb. açısından tarifeye bağlama

TARİFELİ : Turkish Turkish

elli bir tarifeye göre olan

TARİFESİZ : Turkish Turkish

tarifesi olmayan

TARİFSİZ : Turkish Turkish

tarifi olmayan

TARİFSİZ : Turkish Turkish

anlatılamayacak derecede çok olan