Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAŞ : Turkish Turkish

dama, domino gibi oyunlarda kullanılan metal, kemik ya da tahta parçalardan her biri

TAŞ : Turkish Turkish

kimi organların içinde, özellikle sidikkesesi vb.'de oluşan, türlü biçim ve oylumdaki katı madde

TAŞ : Turkish Turkish

kimi kütlelerden kopan ya da koparılan parça

TAŞ : Turkish Turkish

üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz, °tariz

TAŞ : Turkish Turkish

taştan yapılmış, taştan oluşmuş

TAŞ ATMAK : Turkish Turkish

dolaylı olarak birine dokunacak bir söz söylemek

TAŞ ATTIN DA KOLUN MU YORULDUŞ ( YA DA TAŞ ATIP KOLU YORULMAMAK) : Turkish Turkish

ir kazancın hiç yorulmadan sağlandığını anlatır

TAŞ ÇATLASA : Turkish Turkish

zorlansa, ne yapılsa gerçekleşmesi olanaksız

TAŞ DEVRİ : Turkish Turkish

insanın ortaya çıkışı ve taştan araçlar yapmasından başlayarak kalkolitik çağın sonuna kadar geçen tarihöncesi dönem

TAŞ DEVRİ : Turkish Turkish

ir şeyin henüz gelişmemiş, ilkel durumu

TAS GİBİ : Turkish Turkish

saçsız, dazlak

TAS GİBİ : Turkish Turkish

çok düz, açık

TAŞ GİBİ : Turkish Turkish

çok sert, çok katı

TAŞ KESİLMEK : Turkish Turkish

çok şaşırıp ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilememek, sesini çıkaramaz olmak

TAŞ SÜRMEK : Turkish Turkish

satranç, dama, domino gibi oyunlarda taşlardan birini oynatmak

TAŞ TAHTA : Turkish Turkish

kayağantaştan yapılmış hesap tahtası

TAŞ TAŞ ÜSTÜNDE BIRAKMAMAK : Turkish Turkish

aştan başa yıkıp, yerle bir etmek

TAŞ YAĞAR : Turkish Turkish

kıyamet koparken telaşlı ve tehlikeli zamanları anlatır

TAŞ YERİNDE AĞIRDIR : Turkish Turkish

herkesin, her şeyin kendi çevresinde önem taşıdığını anlatır

TASA : Turkish Turkish

üzüntülü düşünce durumu, kaygı

TASA : Turkish Turkish

doyurucu olmayan ya da tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda algılanan tedirgin edici duygu

TASA ÇEKMEK : Turkish Turkish

üzüntü içinde olmak, üzülmek

TAŞA ÇEKMEK : Turkish Turkish

ileğitaşında kılağılamak

TASA ETMEK : Turkish Turkish

üzülmek, kaygıya kapılmak

TAŞA TUTMAK : Turkish Turkish

üst üste taş atmak, aralıksız taşlamak