Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TATAR : Turkish Turkish

posta sürücüsü

TATARBÖREĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

haşlanmış kalınca yufka parçalarına yoğurt ve kıyma katılarak, üzerine kızgın yağ gezdirilerek yapılan yemek

TATARCA : Turkish Turkish

tatar dili

TATARCIK : Turkish Turkish

türlü hastalıkları taşıyan, insanlarda asalak olarak yaşayan böcek (phlebotomus)

TATARSI, TATARIMSI : Turkish Turkish

tatara benzeyen

TATARSI, TATARIMSI : Turkish Turkish

ıyi pişmemiş

TATBİK ETMEK : Turkish Turkish

uygulamak

TATBİK MÜHRÜ : Turkish Turkish

ir kimsenin, resmi orunlarca tanınmış olan mührü

TATBİK, -Kİ : Turkish Turkish

uygulama, kılgı, °pratik

TATBİKAT, -TI : Turkish Turkish

uygulama

TATBİKAT, -TI : Turkish Turkish

manevra

TATBİKATÇI : Turkish Turkish

uygulayıcı

TATBİKİ : Turkish Turkish

uygulama ile ilgili, uygulamaya yer veren, uygulamalı, kılgılı, °ameli, °pratik

TATI DAMAĞINDA KALMAK : Turkish Turkish

yenen bir şeyin tadını unutamamak

TATI DAMAĞINDA KALMAK : Turkish Turkish

hoşa giden, zevk alınan bir şeyi unutamamak

TATI GİTMEK ( YA DA KAÇMAK) : Turkish Turkish

tatsız bir duruma gelmek

TATI GİTMEK ( YA DA KAÇMAK) : Turkish Turkish

ir şey hoşa gidecek yönlerini yitirmek

TATI TUZU KALMAMAK ( YA DA TATI TUZU BOZULMAK) : Turkish Turkish

eski zevki kalmamak, yavanlaşmak

TATI TUZU YOK : Turkish Turkish

zevksiz, yavan

TATİL : Turkish Turkish

yasa gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlence

TATİL : Turkish Turkish

okul, meclis, adliye gibi kurumların çalışmasını durdurduğu ya da kapalı bulunduğu dönem

TATİL : Turkish Turkish

eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmaksızın geçirilen süre

TATİL ETMEK : Turkish Turkish

aşka bir güne, zamana erteleyerek çalışmaya ara vermek

TATİL ETMEK : Turkish Turkish

okul, işyeri vb.'yi kapatmak, çalışmasına ara vermek

TATİL OLMAK : Turkish Turkish

kapanmak, ara verilmek