Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

TAVŞANCILOTU, -NU : Turkish Turkish

maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen, körpesi kimi yerlerde hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (heracleum)

TAVŞANDUDAĞI, -NI : Turkish Turkish

doğuştan yarık dudak

TAVŞANGİLLER : Turkish Turkish

örnek hayvanı tavşan olan kemirgenlerden bir familya

TAVŞANI ARABA İLE AVLAMAK : Turkish Turkish

işini telaşsız ve soğukkanlılıkla görmek

TAVŞANIN SUYUNUN SUYU : Turkish Turkish

iki şey arasındaki ilginin çok uzak olduğunu anlatır

TAVŞANKANI, -NI : Turkish Turkish

parlak ve koyu kırmızı renk

TAVŞANKANI, -NI : Turkish Turkish

u renkte olan

TAVŞANKULAĞI, -NI : Turkish Turkish

çuhaçiçeğigillerden, yürek biçiminde genişyapraklı, beyaz, pembe, şaraprengi çiçekli bir bitki, °buhurumeryem, °siklamen (cyclamen)

TAVŞANLIK : Turkish Turkish

değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı

TAVŞANLIK : Turkish Turkish

evcil hayvanları beslemek için özel olarak yapılmış kümes

TAVSATMA : Turkish Turkish

tavsatmak eylemi

TAVSATMAK : Turkish Turkish

tavsamasına neden olmak, yavaşlatmak, gevşetmek

TAVSİF : Turkish Turkish

nitelendirme, niteliklerini söyleme

TAVSİF ETMEK : Turkish Turkish

nitelendirmek, niteliklerini söylemek

TAVSİYE : Turkish Turkish

öğütleme

TAVSİYE : Turkish Turkish

ir kimseyi iyi tanıtarak salık verme

TAVSİYE : Turkish Turkish

ir şeyin, bir kimsenin iyi, işe yarar olduğunu ilgili kişiye söyleme, °referans

TAVSİYE ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyin yapılmasını ya da yapılmamasını öğütlemek

TAVSİYE ETMEK : Turkish Turkish

salık vermek

TAVSİYE MEKTUBU : Turkish Turkish

irinin işe uygun olduğunu, işe alınmasını bildirmek amacıyla yazılmış mektup, °referans

TAVSİYELİ : Turkish Turkish

kayırılması istenen, kayırılan

TAVSİYESİZ : Turkish Turkish

kayırılmayan

TAVSIZ : Turkish Turkish

tavlanmamış, tav verilmemiş

TAVUK : Turkish Turkish

sülüngillerden, eti ve yumurtası için üretilen kümes hayvanı (gallus)

TAVUK BİTİ : Turkish Turkish

kümes hayvanlarında bulunan ve kümesleri saran bir bit türü