Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAVUK GELEN YERDEN YUMURTA ESİRGENMEZ : Turkish Turkish

kendisinden büyük yararlar umulan birine karşı ufak özverilerden kaçınılmaz

TAVUK GİBİ : Turkish Turkish

erken yatıp uyuyanlar için söylenir

TAVUK KAZA BAKMIŞ DA KIÇINI YIRTMIŞ : Turkish Turkish

aşkalarından geri kalmamak için gücünü aşan işlere girişenler büyük zararlara uğrarlar

TAVUK SUYU : Turkish Turkish

tavuğun içinde haşlandığı, çorba vb. için yararlanılan su

TAVUKBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

mezgit

TAVUKÇU : Turkish Turkish

tavuk besleyicisi

TAVUKÇU : Turkish Turkish

tavuk satan kimse

TAVUKÇU : Turkish Turkish

kesilmiş tavuk satıcısı

TAVUKÇULUK : Turkish Turkish

tavuk yetiştiriciliği

TAVUKÇULUK : Turkish Turkish

tavuk satıcılığı

TAVUKGİLLER : Turkish Turkish

sülüngiller

TAVUKGÖĞSÜ, -NÜ : Turkish Turkish

tavuğun göğüs etini didikleyip süte karıştırarak yapılan muhallebi

TAVUKGÖTÜ, -NÜ : Turkish Turkish

siğil

TAVUKKARASI, -NI : Turkish Turkish

az aydınlık yerlerde görememe biçiminde beliren göz hastalığı

TAVUKLAR : Turkish Turkish

tavuksular takımının bir alttakımı

TAVUKSULAR : Turkish Turkish

tavukları ve tepelitavukları içine alan bir takım

TAVULGA : Turkish Turkish

kabuğu kırmızı ya da erguvani renkte olan ve sepicilikte kullanılan bir söğüt türü

TAVUS : Turkish Turkish

sülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli, acı ve tiz sesli, süs hayvanı olarak beslenen bir kuş (pavo)

TAVUS KUYRUĞU : Turkish Turkish

sarhoş kusmuğu

TAVUS YEŞİLİ : Turkish Turkish

tavusun kuyruğunda görülen yeşil, zümrüt yeşili

TAVZİF : Turkish Turkish

ödevlendirme, görevlendirme, iş verme

TAVZİF ETMEK : Turkish Turkish

ödevlendirmek, görevlendirmek

TAVZİH : Turkish Turkish

açıklama, aydınlatma

TAVZİH ETMEK : Turkish Turkish

açıklamak, aydınlatmak

TAY : Turkish Turkish

üç yaşına kadar olan at yavrusu