Turkish Turkish
TAZELEMEK : Turkish Turkish
unutulmuş bir duygu ya da bir düşünceyi yeniden canlandırmak
TAZELEMEK : Turkish Turkish
ir eylemi bir daha yapmak, yinelemek
TAZELEMEK : Turkish Turkish
ozulduğu düşünülen bir bağ ya da inancı yenilemek
TAZELENME : Turkish Turkish
tazelenmek eylemi
TAZELENMEK : Turkish Turkish
tazelemek eylemi yapılmak
TAZELENMEK : Turkish Turkish
taze duruma gelmek, tazelik kazanmak
TAZELEŞME : Turkish Turkish
tazeleşmek eylemi
TAZELEŞMEK : Turkish Turkish
taze bir durum almak, canlanmak, gençleşmek
TAZELİK : Turkish Turkish
taze olma durumu, körpelik, °taravet
TAZI : Turkish Turkish
genellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir köpek türü (canis familiaris grajus hibernicus)
TAZI GİBİ : Turkish Turkish
çok zayıf ve ince kemikli (insan)
TAZI GİBİ : Turkish Turkish
çok hızlı koşan (kimse)
TAZILAŞMA : Turkish Turkish
tazılaşmak eylemi
TAZILAŞMAK : Turkish Turkish
tazı gibi zayıflayıp incelmek
TAZİM : Turkish Turkish
saygı gösterme, ululama
TAZİM ETMEK : Turkish Turkish
saygı göstermek, ululamak
TAZİMAT, -TI : Turkish Turkish
yüksek saygı
TAZİP : Turkish Turkish
azaba sokma, üzme
TAZIYA DÖNMEK : Turkish Turkish
çok zayıflamak
TAZIYA DÖNMEK : Turkish Turkish
sırılsıklam ıslanmak
TAZİYE : Turkish Turkish
aşsağlığı dileme
TAZİZ : Turkish Turkish
sevgi ile anma
TAZMİN : Turkish Turkish
zararı ödeme
TAZMİN ETMEK : Turkish Turkish
zararı ödemek, ödencelemek
TAZMİNAT, -TI : Turkish Turkish
zarar karşılığı ödenen para, ödence
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani