Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TAZYİK ETMEK : Turkish Turkish

zorlamak, baskı yapmak

TAZYİK ETMEK : Turkish Turkish

sıkıştırmak

TAZYİK, -KI : Turkish Turkish

asınç

TAZYİK, -KI : Turkish Turkish

manevi baskı, zorlama, zarara sokma

TAZYİK, -KI : Turkish Turkish

sıkıştırma, darlaştırma

TB : Turkish Turkish

terbiyum'un simgesi

TC : Turkish Turkish

teknetyum'un simgesi

TE : Turkish Turkish

t harfinin adı

TE : Turkish Turkish

orudan kol almakta kullanılan bağlantı parçası

TE : Turkish Turkish

tellür'ün simgesi

TEADÜL : Turkish Turkish

irbirine denk olma, denkleşme, denklik

TEAKUP : Turkish Turkish

art arda gelme

TEAKUP ETMEK : Turkish Turkish

irbiri ardınca gelmek

TEALİ : Turkish Turkish

yükselme, yücelme

TEAMÜL : Turkish Turkish

ış, davranış

TEAMÜL : Turkish Turkish

ir yerde öteden beri olagelen davranış

TEAMÜL : Turkish Turkish

tepkime

TEAMÜL HUKUKU : Turkish Turkish

örf ve âdete dayanan hukuk

TEAMÜL HUKUKU : Turkish Turkish

örf ve âdet durumuna gelmemiş, yazılı olarak saptanmamış hukuk

TEARUZ : Turkish Turkish

çatışma

TEATİ : Turkish Turkish

karşılıklı alıp verme

TEATİ ETMEK : Turkish Turkish

karşılıklı alıp vermek

TEAVÜN : Turkish Turkish

yardımlaşma

TEBAA : Turkish Turkish

uyruk

TEBAHHUR : Turkish Turkish

(su, sıvı vb. için) kaynayıp buhar olma, buğulaşma, uçma