Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEBAHHUR ETMEK : Turkish Turkish

uharlaşmak, uçmak

TEBAİYET, -Tİ : Turkish Turkish

yasa, buyruk ve benzerlerine uyma

TEBAİYET, -Tİ : Turkish Turkish

(devlete, güçlü kişiye) bağlanma

TEBARÜZ : Turkish Turkish

elirme, görünme

TEBARÜZ ETMEK : Turkish Turkish

elirmek, görünmek

TEBARÜZ ETTİRMEK : Turkish Turkish

elirtmek

TEBCİL : Turkish Turkish

yüceltme, ululama

TEBCİL ETMEK : Turkish Turkish

yüceltmek, ululamak

TEBDİL : Turkish Turkish

değiştirme

TEBDİL ETMEK : Turkish Turkish

değiştirmek

TEBDİL GEZMEK : Turkish Turkish

kılık değiştirerek gezmek

TEBDİLİHAVA : Turkish Turkish

havadeğişimi

TEBEDDÜL : Turkish Turkish

ir durumdan başka bir duruma geçme, değişme

TEBELLEŞ : Turkish Turkish

ıstenmediği halde, birinden ya da bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, °musallat olan

TEBELLEŞ ETMEK : Turkish Turkish

(birini ya da bir şeyi) birinin başına bela etmek, yıkmak

TEBELLEŞ OLMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin yanından ayrılmamak, onun başına dert olmak, °musallat olmak

TEBELLÜĞ : Turkish Turkish

ildirimi alma

TEBELLÜĞ ETMEK : Turkish Turkish

ir bildirimi almak

TEBELLÜR : Turkish Turkish

illurlaşmak

TEBELLÜR : Turkish Turkish

elirme

TEBELLÜR ETMEK : Turkish Turkish

illurlaşmak

TEBELLÜR ETMEK : Turkish Turkish

elirmek

TEBER : Turkish Turkish

alta

TEBER : Turkish Turkish

kimi dervişlerin taşıdıkları sapı uzun, keskisi ayça biçiminde, küçük ve hafif balta

TEBER : Turkish Turkish

meşin kesmek için kullanılan araç