Turkish Turkish
TECANÜS : Turkish Turkish
ir bütünü oluşturan öğeler arasında uyum bulunması durumu
TECAVÜZ : Turkish Turkish
hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış
TECAVÜZ : Turkish Turkish
aşkasının hakkına el uzatma
TECAVÜZ : Turkish Turkish
namusuna saldırma, sarkıntılık
TECAVÜZ : Turkish Turkish
aşma, ötesine geçme
TECAVÜZ ETMEK : Turkish Turkish
saldırmak, hücum etmek
TECAVÜZ ETMEK : Turkish Turkish
aşkasının hakkına el uzatmak
TECAVÜZ ETMEK : Turkish Turkish
namusa sataşmak
TECAVÜZ ETMEK : Turkish Turkish
aşmak, geçmek
TECDİT : Turkish Turkish
yenileme, tazeleme
TECEDDÜT : Turkish Turkish
yenileşme, yenilik
TECELLİ : Turkish Turkish
elirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma
TECELLİ : Turkish Turkish
tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi
TECELLİ : Turkish Turkish
alınyazısı, kader
TECELLİ ETMEK : Turkish Turkish
elirmek, görünmek, ortaya çıkmak, °zuhur etmek. °meydana çıkmak
TECEMMU, -U : Turkish Turkish
toplanma, birikme, yığılma, yığınak
TECENNÜN : Turkish Turkish
çıldırma, delirme, aklını oynatma
TECENNÜN ETMEK : Turkish Turkish
çıldırmak, delirmek
TECERRÜT : Turkish Turkish
her şeyden uzaklaşma, sıyrılma, soyutlanma
TECERRÜT ETMEK : Turkish Turkish
sıyrılmak, soyutlanmak
TECESSÜM : Turkish Turkish
oyut kazanma, cisimlenme
TECESSÜM : Turkish Turkish
görünmeye başlama, belirme
TECESSÜM : Turkish Turkish
göz önüne gelme, canlanma
TECESSÜM ETMEK : Turkish Turkish
oyut kazanmak, cisimlenmek, belirmek
TECESSÜM ETMEK : Turkish Turkish
canlanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani