Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEEHHÜL ETMEK : Turkish Turkish

evlenmek

TEEHHÜR : Turkish Turkish

gecikme

TEEMMÜL : Turkish Turkish

ir işi ayrıntılarıyla düşünme, düşünüp taşınma

TEENNİ : Turkish Turkish

ılerisini düşünerek acelesiz iş görme, ağır davranma

TEESSÜF : Turkish Turkish

acınma, yazıklanma, yerinme

TEESSÜF EDERİM! : Turkish Turkish

yazıklar olsun!

TEESSÜF ETMEK : Turkish Turkish

acımak, üzülmek, yerinmek, yazıklanmak

TEESSÜR : Turkish Turkish

üzülme, üzüntü

TEESSÜR : Turkish Turkish

duygulanım

TEESSÜRETMEK : Turkish Turkish

üzülmek, acımak

TEESSÜS : Turkish Turkish

kurulma, ortaya çıkma

TEESSÜS : Turkish Turkish

yerleşme; temelleşme, kökleşme

TEESSÜS ETMEK : Turkish Turkish

kurulmak, ortaya çıkmak

TEEYYÜT : Turkish Turkish

doğru çıkma, gerçeklenme

TEEYYÜT ETMEK : Turkish Turkish

doğru çıkmak, gerçeklenmek

TEF : Turkish Turkish

zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı

TEF ÇALSAN OYNAYACAK : Turkish Turkish

karmakarışık olan eşyalar için söylenir

TEFAHÜR : Turkish Turkish

övünme

TEFCİR : Turkish Turkish

akaçlama, °drenaj

TEFE : Turkish Turkish

dokuma tezgâhında tarağı tutan ağaç ya da metal parça

TEFE KOYMAK ( YA DA TEFE KOYUP ÇALMAK) : Turkish Turkish

iri hakkında alaylı dedikodu yapmak

TEFECİ : Turkish Turkish

el altından yüksek faizle ödünç para veren kimse, faizci, °murabahacı

TEFECİLİK : Turkish Turkish

tefecinin işi, faizcilik, °murabaha

TEFEHHÜM : Turkish Turkish

anlama

TEFEKKÜR : Turkish Turkish

düşünme, düşünüş