Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEFRİT, -Tİ : Turkish Turkish

genellikle tutum ve davranış için gereğinden aşağıda kalma durumu, "ifrat" karşıtı

TEFSİR : Turkish Turkish

yorumlama

TEFSİR : Turkish Turkish

kuran'ın surelerini açıklayarak, görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama

TEFSİR : Turkish Turkish

kuran'ın surelerini açıklayan yapıt

TEFSİR ETMEK : Turkish Turkish

yorumlamak

TEFTİŞ : Turkish Turkish

ir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denet, bakı

TEFTİŞ ETMEK : Turkish Turkish

ir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini araştırmak, denetlemek

TEFTİŞ KURULU : Turkish Turkish

denetleme kurulu

TEFVİZ : Turkish Turkish

ir işi bir kimsenin üzerinde bırakma, °ihale

TEFVİZ : Turkish Turkish

dağıtma

TEFVİZ : Turkish Turkish

ir taşınmaz malı bilinen değeri karşılığı bir kimseye verme

TEGAFÜL : Turkish Turkish

anlamazlıktan gelme

TEGAFÜL ETMEK : Turkish Turkish

anlamazlıktan gelmek

TEGANNİ : Turkish Turkish

şarkı söyleme

TEGANNİ ETMEK : Turkish Turkish

şarkı söylemek

TEĞELTİ : Turkish Turkish

eyerin altına konulan keçe

TEĞET : Turkish Turkish

ir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru, °mümas

TEĞETSEL : Turkish Turkish

teğet ya da teğetlerle ilgili olan

TEĞMEN : Turkish Turkish

orduda rütbesi asteğmenle üsteğmen arasında olan, takım komutanlığı yapan subay

TEĞMENLİK : Turkish Turkish

teğmen rütbesi ya da teğmenin görevi

TEHACÜM : Turkish Turkish

irlikte ve birden hücum etme, saldırma

TEHACÜM : Turkish Turkish

üşüşme, bir yere toplaşma

TEHALÜF : Turkish Turkish

aykırılık

TEHALÜF ETMEK : Turkish Turkish

irbirine aykırı olmak

TEHALÜK ETMEK : Turkish Turkish

can atmak, çok istemek