Turkish Turkish
TEHALÜK, -KÜ : Turkish Turkish
can atma, çok isteme
TEHCİR : Turkish Turkish
göç ettirme, göç etmesine neden olma
TEHCİR ETMEK : Turkish Turkish
ir yerden göç ettirmek, sürmek
TEHDİT : Turkish Turkish
irinin gözünü korkutma, gözdağı
TEHDİT ETMEK : Turkish Turkish
korkutmak, gözdağı vermek
TEHDİT ETMEK : Turkish Turkish
tehlikeli bir durum yaratmak
TEHDİT SAVURMAK : Turkish Turkish
korkutmak, gözdağı vermek
TEHDİTKÂR : Turkish Turkish
tehdit edici, tehdit içeren bir söz, davranış vb. için kullanılır
TEHEVVÜR : Turkish Turkish
çok kızma, öfkelenme, köpürme
TEHEVVÜR ETMEK : Turkish Turkish
çok kızmak, öfkelenmek, köpürmek
TEHEYYÜÇ : Turkish Turkish
coşma, heyecanlanma
TEHİ : Turkish Turkish
oş
TEHİR : Turkish Turkish
sonraya bırakma, erteleme
TEHİR : Turkish Turkish
geçiktirme
TEHİR ETMEK : Turkish Turkish
ertelemek
TEHİRLİ : Turkish Turkish
geciktirilmiş, ertelenmiş
TEHİRLİ : Turkish Turkish
gecikmeli, °rötarlı
TEHLİKE : Turkish Turkish
üyük zarar ya da yok olmaya yol açabilecek durum, çekince, °muhatara
TEHLİKE : Turkish Turkish
gerçekleşme olasılığı bulunan fakat istenmeyen durum
TEHLİKE ATLAMAK : Turkish Turkish
üyük zarar ve sıkıntılara yol açacak bir olayı savuşturmak
TEHLİKELİ : Turkish Turkish
tehlikesi olan, korkulu, çekinceli, °kazalı, °muhataralı
TEHLİKESİZ : Turkish Turkish
tehlikesi olmayan
TEHLİKEYE ATILMA : Turkish Turkish
zarar ve sıkıntılara yol açacak bir davranşta bulunmak
TEHYİÇ : Turkish Turkish
coşturma, heyecanlandırma
TEHYİÇ ETMEK : Turkish Turkish
coşturmak, heyecanlandırmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani