Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEHZİL : Turkish Turkish

alaya alma

TEHZİL : Turkish Turkish

ünlü bir koşuğu, bir koşuk parçasını, şakalı bir anlatıma çevirme

TEİN : Turkish Turkish

çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

TEİZM : Turkish Turkish

tanrıcılık

TEK : Turkish Turkish

sessiz, hareketsiz, uslu

TEK BAŞINA : Turkish Turkish

kendi kendine, yalnız olarak

TEK BİR : Turkish Turkish

(olumlu tümcelerde) yalnız bir

TEK BİR : Turkish Turkish

(olumsuz tümcelerde) hiçbir

TEK DALMAK : Turkish Turkish

güreşte karşı güreşçinin tek bacağını kapmak

TEK DURMAK : Turkish Turkish

uslu durmak, yaramazlık etmemek

TEK DURMAMAK : Turkish Turkish

ir taraf öbür tarafa karşı kimi eylem ve çalışmalar içinde bulunmak

TEK DURMAMAK : Turkish Turkish

yaramazlık, çapkınlık vb. yapmak

TEK ELDEN : Turkish Turkish

ir yerin, ya da bir merkezin kumanda ve yönetimi altında alarak

TEK HECELİ DİL : Turkish Turkish

çince ve tibetçe gibi sözcükleri tek heceli olan dil

TEK KÜREKLE MEHTABA ÇIKMAK : Turkish Turkish

eksik hazırlıklı bir işe kalkışmak

TEK KÜREKLE MEHTABA ÇIKMAK : Turkish Turkish

eceriksizce alay etmeye kalkışmak

TEK SAYI : Turkish Turkish

3, 5, 7 gibi kesirsiz olarak 2'ye bölünemeyen sayı

TEK SEÇİCİ : Turkish Turkish

ir takıma girecek sporcuların seçiminde yetkili olan kimse

TEK TAŞ : Turkish Turkish

ir pırlanta ya da elması olan yüzük

TEK TEK : Turkish Turkish

irer birer, bir bir

TEK TÜK : Turkish Turkish

seyrek, az

TEK TÜK : Turkish Turkish

az, seyrek (olarak)

TEK YANLI : Turkish Turkish

yalnız bir görüşü, bir düşünceyi benimseyen

TEK YÖNLÜ : Turkish Turkish

yol üzerinde trafiğin yalnız bir yönde hareket edebildiği karayolu

TEK YUMURTA İKİZİ : Turkish Turkish

aynı yumurtadan doğan ve neredeyse özdeş olan ikiz, °monozigot