Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEKERLİ : Turkish Turkish

tekeri olan, tekerlekli

TEKERRÜR : Turkish Turkish

yinelenme, tekrarlanma

TEKERRÜR ETMEK : Turkish Turkish

yinelenmek, tekrarlanmak

TEKESAKALI, -NI : Turkish Turkish

ileşikgillerden, kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki (tragopogon porrifolius)

TEKEŞLİ : Turkish Turkish

eşi bir tek olan, °monogam

TEKEŞLİLİK : Turkish Turkish

kadının ya da erkeğin karşı cinsten yalnız bir kişiyle evlenebilmesini onaylayan, birden çok kadınla ya da birden çok erkekle evlenmeyi yasaklayan evlilik biçimi, °monogami

TEKESSÜR : Turkish Turkish

çoğalma, artma

TEKESSÜR ETMEK : Turkish Turkish

çoğalmak, artmak

TEKEVVÜN : Turkish Turkish

oluş, oluşma, var olma, doğuş

TEKFİN : Turkish Turkish

kefenleme

TEKFİN ETMEK : Turkish Turkish

kefenlemek

TEKFİR : Turkish Turkish

kâfir sayma

TEKFUR : Turkish Turkish

izans ımparatorluğu döneminde vali aşamasında olan yöneticilerle anadolu ve rumeli'deki hıristiyan beylerine verilen ad

TEKGÖVDE : Turkish Turkish

tek parçadan oluşmuş, °monoblok

TEKHÜCRELİ : Turkish Turkish

irgözeli

TEKIİFSİZCE : Turkish Turkish

teklifsiz bir biçimde, içten olarak

TEKİL : Turkish Turkish

sözcüklerde bir varlığı ya da çekimli eylemlerde bir kişiyi bildiren biçim, çoğul karşıtı

TEKİLLİK : Turkish Turkish

tekil olma durumu

TEKİN : Turkish Turkish

oş, içinde kimse bulunmayan

TEKİN : Turkish Turkish

uğurlu

TEKİN : Turkish Turkish

eski türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğul

TEKİN DEĞİL : Turkish Turkish

(yer, zaman vb. için) cin, peri vb. doğaüstü varlıkların bulunduğuna inanılan,uğursuz, tehlikeli

TEKİN DEĞİL : Turkish Turkish

(insan ya da hayvan için) kendisinde doğaüstü bir güç olduğu sanılan, uğursuz,sakınılması gereken

TEKİNSİZ : Turkish Turkish

tekin olmayan, uğursuz

TEKİNSİZ : Turkish Turkish

elli davranış ya da sözlerin bir toplumca, bir toplumsal kümece çekinceli sayılması ve olumsuz yaptırımlara bağlanarak yasaklanması, tabu