Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEKİR : Turkish Turkish

postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, külrenginde ya da boz olan (kedi)

TEKİR : Turkish Turkish

arbunyaya benzeyen bir balık (mugil surmulletus)

TEKİT : Turkish Turkish

pekitme, üsteleme

TEKİT ETMEK : Turkish Turkish

pekitmek, üstelemek

TEKKE : Turkish Turkish

tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, °dergâh

TEKKE : Turkish Turkish

ışsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer

TEKKE : Turkish Turkish

esrar içilen üstü kapalı yer

TEKLEME : Turkish Turkish

teklemek eylemi

TEKLEMEK : Turkish Turkish

(sık fideleri) seyrekleştirmek

TEKLEMEK : Turkish Turkish

(motorda) pistonun biri çalışmamak

TEKLEMEK : Turkish Turkish

(yürek için) sağlığı bozulmak

TEKLEMEK : Turkish Turkish

kekelemek

TEKLEŞME : Turkish Turkish

ir sözcüğün içindeki çift ünsüzün bire inişi

TEKLİF : Turkish Turkish

irinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme

TEKLİF : Turkish Turkish

ıncelenmek ya da kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri

TEKLİF : Turkish Turkish

ıncelenmek için ileri sürülen şey, öneri

TEKLİF : Turkish Turkish

ıçten olmayan, resmi davranış

TEKLİF ETMEK : Turkish Turkish

önermek, öne sürmek, öneride bulunmak

TEKLİF TEKELLÜF : Turkish Turkish

samimi olmama; resmi olma durumu, teklifli olma

TEKLİFLİ : Turkish Turkish

kendisiyle samimi, içlidışlı olunmayan, °resmi

TEKLİFSİZ : Turkish Turkish

samimi, içlidışlı, sıkı fıkı

TEKLİFSİZLİK : Turkish Turkish

teklifsiz olma durumu ya da teklifsiz davranış

TEKLİK : Turkish Turkish

tek, bir olma durumu

TEKLİK : Turkish Turkish

ir lira

TEKME : Turkish Turkish

ayakla vuruş