Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEKME : Turkish Turkish

hayvanın art ayağıyla vurması, çifte

TEKME ATMAK ( YA DA TEKME VURMAK) : Turkish Turkish

ayakla bir yere sertçe vurmak

TEKME ATMAK ( YA DA TEKME VURMAK) : Turkish Turkish

çifte atmak

TEKMELEME : Turkish Turkish

tekmelemek eylemi

TEKMELEMEK : Turkish Turkish

tekme vurmak

TEKMELENME : Turkish Turkish

tekmelenmek eylemi

TEKMELENMEK : Turkish Turkish

tekme vurulmak

TEKMİL : Turkish Turkish

tamamlama, bitirme

TEKMİL : Turkish Turkish

tüm, bütün

TEKMİL HABERİ : Turkish Turkish

askerlikte astın üste verdiği sözlü rapor

TEKMİL HABERİ : Turkish Turkish

ir işin tamamlanmış olduğu haberi

TEKMİL VERMEK : Turkish Turkish

ir ast bir üste bir iş, bir durum üzerinde bilgi vermek

TEKMİLLEME : Turkish Turkish

tekmillemek eylemi

TEKMİLLEMEK : Turkish Turkish

tamamlamak, bütünlemek, bitirmek

TEKNE : Turkish Turkish

türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan yapılan, uzun ve geniş kap

TEKNE : Turkish Turkish

geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü

TEKNE : Turkish Turkish

deniz taşıtı

TEKNE : Turkish Turkish

katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, "kemer" karşıtı

TEKNE : Turkish Turkish

yerkabuğundaki kıvrımların çukur, alçak yeri, °havza

TEKNE KAZINTISI : Turkish Turkish

yaşlıların son doğan çocukları için söylenir

TEKNETYUM : Turkish Turkish

atom numarası 43 olan, yapay olarak elde edilen radyoaktif element, simgesi tc

TEKNİK : Turkish Turkish

ir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin tümü

TEKNİK : Turkish Turkish

fizik, kimya, matematik gibi bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama, uygulayım

TEKNİK : Turkish Turkish

u uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin

TEKNİK : Turkish Turkish

yol, beceri, yöntem