Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEKRARLI : Turkish Turkish

tekrar edilen, yinelemeli, °mükerrer

TEKRENKLİ : Turkish Turkish

tek rengi olan

TEKRENKLİ : Turkish Turkish

yalnız basit bir renk veren (ışık)

TEKRENKLİLİK : Turkish Turkish

tekrenkli olma durumu

TEKRİR : Turkish Turkish

yineleme

TEKSESLİ : Turkish Turkish

enzer seslerin kullanımı

TEKSESLİ : Turkish Turkish

eşsesli

TEKSESLİLİK : Turkish Turkish

teksesli olma durumu

TEKSİF : Turkish Turkish

yoğunlaştırma, sıklaştırma, koyulaştırma, toplama

TEKSİF ETMEK : Turkish Turkish

yoğunlaştırmak, toplamak

TEKSİR : Turkish Turkish

çoğaltma

TEKSİR ETMEK : Turkish Turkish

(yazı için) çoğaltmak

TEKSİR KÂĞIDI : Turkish Turkish

çoğaltma makinesinde kullanılan baskı kâğıdı

TEKSİR MAKİNESİ : Turkish Turkish

çoğaltma makinesi

TEKST : Turkish Turkish

metin (l)

TEKSTİL : Turkish Turkish

dokuma

TEKSTİL : Turkish Turkish

dokumacılık

TEKSTİLCİ : Turkish Turkish

tekstil sanayicisi

TEKTANRICI : Turkish Turkish

tektanrıcılığa inanan (kimse), °monoteist

TEKTANRICILIK : Turkish Turkish

ınsanın, doğada ve toplumda, ilk ya da değişmez nedeni araştırmasına yol açan tarihsel nesnel koşulların etkisiyle her şeye gücü yeten bir tek tanrı düşüncesine varması, °monoteizm

TEKTANRICILIK : Turkish Turkish

evreni, doğayı ve toplumu yaratıp yöneten her şeye gücü yeten tek bir tanrı bulunduğuna inanma ve ona tapınma

TEKTANRILI : Turkish Turkish

ir tek tanrı'sı olan (kişi, din)

TEKTANRILILIK : Turkish Turkish

tektanrılı olma durumu

TEKTONİK : Turkish Turkish

parçalanıp dağılmış yer katmanlarının birbirleri ile olan ilgilerini araştıran yerbilim kolu

TEKVANDO : Turkish Turkish

el ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, uzakdoğuya özgü döğüş sanatı