Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEKVİN : Turkish Turkish

oluşturma, var etme, yaratma

TEKVİN ETMEK : Turkish Turkish

yaratmak

TEKYAZI : Turkish Turkish

monograpi

TEKZİP : Turkish Turkish

yalanlama

TEKZİP ETMEK : Turkish Turkish

yalanlamak

TEL : Turkish Turkish

türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne

TEL : Turkish Turkish

u nesneden yapılmış ya da bu biçimde olan

TEL : Turkish Turkish

kimi organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, °lif

TEL : Turkish Turkish

telgraf sözcüğünün kısaltması

TEL ÇEKMEK : Turkish Turkish

telle çevirmek, tel germek

TEL ÇEKMEK : Turkish Turkish

telgraf çekmek

TEL ÖRGÜ : Turkish Turkish

dikenli tellerden yapılmış engel

TEL TEL : Turkish Turkish

tel biçiminde

TEL TEL : Turkish Turkish

ayrı ayrı teller durumunda

TEL YAZISI : Turkish Turkish

telgrafla gönderilen yazı

TELA : Turkish Turkish

kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan, kolalı bez

TELAFFUZ : Turkish Turkish

söyleyiş, söyleniş

TELAFFUZ : Turkish Turkish

oğumlanma

TELAFFUZ EDİLMEK : Turkish Turkish

söylenmek

TELAFFUZ EDİLMEK : Turkish Turkish

oğumlanmak

TELAFFUZ ETMEK : Turkish Turkish

söylemek

TELAFİ : Turkish Turkish

kötü bir etkiyi ya da sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma

TELAFİ ETMEK : Turkish Turkish

(ziyan olan ya da elden çıkan bir şeyin) yerini doldurmak, karşılamak

TELAKİ : Turkish Turkish

uluşma, kavuşma

TELAKKİ : Turkish Turkish

anlayış, görüş