Turkish Turkish
TELAKKİ : Turkish Turkish
kabul etme, sayma
TELAKKİ ETMEK : Turkish Turkish
saymak, öyle kabul etmek, öyle anlamak
TELAŞ : Turkish Turkish
herhangi bir nedenden doğan ivecenlik
TELAŞ : Turkish Turkish
kaygı, tasa, sıkıntı, endişe
TELAŞ : Turkish Turkish
şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa
TELAŞ ALMAK : Turkish Turkish
herhangi bir nedenle heyecanlanmak, endişelenmek, °acele etmek
TELAŞ ETMEK : Turkish Turkish
sıkıntı duyarak acele etmek, endişelenmek, telaşlanmak
TELAŞ GÖSTERMEK : Turkish Turkish
telaşını belli etmek
TELAŞA DÜŞMEK : Turkish Turkish
telaşlanmak
TELAŞA DÜŞÜRMEK : Turkish Turkish
telaşlandırmak
TELAŞA GELMEK : Turkish Turkish
(bir iş) telaş sırasında yapılmak
TELAŞA VERMEK : Turkish Turkish
davranış ve eylemleriyle çevresindekileri heyecana, aceleye, sıkıntıya sokmak
TELAŞE : Turkish Turkish
telaş
TELAŞE MÜDÜRÜ ( YA DA NAZIRI) : Turkish Turkish
çok telaşlı ya da çevresini telaşa veren kimseler için kullanılır
TELAŞLANDIRMA : Turkish Turkish
telaşlandırmak eylemi
TELAŞLANDIRMAK : Turkish Turkish
telaşlanmasına neden olmak
TELAŞLANIŞ : Turkish Turkish
telaşlanmak eylemi ya da biçimi
TELAŞLANMA : Turkish Turkish
telaşlanmak eylemi
TELAŞLANMAK : Turkish Turkish
herhangi bir nedenle ivecenlik göstermek
TELAŞLANMAK : Turkish Turkish
endişelenmek, kaygılanmak, telaş etmek
TELAŞLI : Turkish Turkish
telaş eden, telaşa düşen
TELAŞLI TELAŞLI : Turkish Turkish
telaşlı bir biçimde, telaş göstererek
TELAŞLILIK : Turkish Turkish
telaşlı olma durumu
TELAŞSIZ : Turkish Turkish
telaş etmeyen, telaş göstermeyen, soğukkanlı
TELAŞSIZ : Turkish Turkish
soğukkanlılıkla şaşırmadan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani