Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TELEVİZYON VERİCİSİ : Turkish Turkish

elektrik yoluyla bir cismin görüntüsünü uzağa ileten aygıt

TELEVİZYONCU : Turkish Turkish

televizyon alıcısı satan kimse

TELEVİZYONCU : Turkish Turkish

televizyon onarıcısı

TELEVİZYONCU : Turkish Turkish

televizyon örgütünde çalışan görevli kimse

TELEVİZYONCULUK : Turkish Turkish

televizyon yapma, onarma ya da satma işi

TELEVİZYONCULUK : Turkish Turkish

televizyoncunun3 yaptığı iş

TELGRAF : Turkish Turkish

ıki merkez arasında, kararlaşmış imlerin yardımıyla yazılı haberlerin ya da belgelerin iletimini sağlayan bir uziletişim düzeni

TELGRAF : Turkish Turkish

u araçla alınan haber

TELGRAF ÇEKMEK : Turkish Turkish

telgrafla haber göndermek, tellemek

TELGRAFÇI : Turkish Turkish

telgraf görevlisi

TELGRAFÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

irçeneklilerden, boğumlu sarkık dallı, yaprakları etli, uçları sivri, kimi türlerinde yaprakların alt yüzü mor, üst yüzü mor ve gümüşi yollu, beyaz, mavi ya da pembe çiçekli bir süs bitkisi (tradescantia)

TELGRAFÇILIK : Turkish Turkish

telgrafçının görevi

TELGRAFHANE : Turkish Turkish

telgraf aracılığıyla haberleşmeyi sağlayan resmi kuruluş

TELHİS : Turkish Turkish

özet, özetleme, kısaltma

TELHİS : Turkish Turkish

sadrazamın bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet olarak yazıp padişaha sunduğu kağıt

TELHİS ETMEK : Turkish Turkish

özetlemek

TELHİSÇİ : Turkish Turkish

padişaha sunulacak işlerin özetini çıkarmakla görevli kimse

TELİF : Turkish Turkish

uzlaştırma

TELİF : Turkish Turkish

(kitap) yazma

TELİF ETMEK : Turkish Turkish

uzlaştırmak

TELİF ETMEK : Turkish Turkish

(kitap) yazmak

TELİF HAKKI : Turkish Turkish

ir düşün ya da sanat yapıtını yaratan kişinin, bu yapıttan doğan haklarının tümü

TELİN : Turkish Turkish

lanet okuma, kargıma, kargış

TELİN ETMEK : Turkish Turkish

lanetlemek, kargımak

TELİS : Turkish Turkish

itkisel tellerden yapılmış, kaba örgülü büyük çuval, °jüt