Turkish Turkish
TELSİZCİ : Turkish Turkish
genellikle gemilerde, uçaklarda yerle gemi, yerle uçak arasında ve daha başka gemi ve uçaklarla telsiz bağlantısı kurmakla görevli kimse
TELSİZCİLİK : Turkish Turkish
telsizcinin görevi
TELTİK : Turkish Turkish
dolaşık, karışık, yanlış, zor
TELVE : Turkish Turkish
fincanın dibine çöken kahve tortusu
TELVİS : Turkish Turkish
kirletme, pisletme
TELVİS ETMEK : Turkish Turkish
kirletmek, pisletmek
TELYAZI : Turkish Turkish
telgraf
TEMA, TEM : Turkish Turkish
ir söylevde, öğretici ya da yazınsal bir yapıtta işlenen konu, düşünce,görüş
TEMA, TEM : Turkish Turkish
herhangi bir sanat yapıtında işlenen konu, izlek
TEMA, TEM : Turkish Turkish
ir besteyi oluşturan temel motif
TEMADİ : Turkish Turkish
sürme, sürüp gitme, uzama
TEMADİ ETMEK : Turkish Turkish
sürmek, uzamak, sürüp gitmek
TEMARUZ : Turkish Turkish
kendini hasta gibi gösterme, hastalık taslama
TEMARUZ ETMEK : Turkish Turkish
kendini hasta gibi göstermek, sayrımsamak
TEMAS : Turkish Turkish
değme, dokunma (i) , dokunuş (i)
TEMAS : Turkish Turkish
uluşup görüşme, ilişki kurma, °münasebet
TEMAS : Turkish Turkish
değinme, sözünü etme, bahsetme
TEMAS : Turkish Turkish
gidip gelme, ulaşım, bağlantı
TEMAS : Turkish Turkish
dokunma
TEMAŞA : Turkish Turkish
hoşlanarak bakma
TEMAŞA : Turkish Turkish
oyun, temsil, piyes, tiyatro
TEMAŞA ETMEK : Turkish Turkish
seyretmek, bakmak
TEMASA GEÇMEK : Turkish Turkish
arada bir bağlantı kurmak, görüşme yapmak
TEMASA GELMEK : Turkish Turkish
uluşup görüşmek
TEMATİK : Turkish Turkish
ızleksel
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani