Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEMAYÜL : Turkish Turkish

ir tarafa eğilme, meyletme

TEMAYÜL : Turkish Turkish

yönseme

TEMAYÜL : Turkish Turkish

ir kimseye ya da bir şeye ilgi duyma

TEMAYÜZ : Turkish Turkish

aşkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme

TEMAYÜZ ETMEK : Turkish Turkish

sivrilmek, seçkinleşmek

TEMBEL : Turkish Turkish

ış görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse). °haylaz

TEMBEL : Turkish Turkish

ışlevini yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ)

TEMBEL TEMBEL : Turkish Turkish

tembel bir biçimde

TEMBELCE : Turkish Turkish

tembel (bir biçimde)

TEMBELE İŞ BUYUR, SANA AKIL ÖĞRETSİN : Turkish Turkish

kendisinden bir konuda yardımcı olması istendiğinde yardım edeceği yerde çözüm yolları gösteren kimseler için kullanılır

TEMBELLEŞME : Turkish Turkish

tembelleşmek eylemi

TEMBELLEŞMEK : Turkish Turkish

tembel duruma gelmek

TEMBELLEŞTİRME : Turkish Turkish

tembelleştirmek eylemi

TEMBELLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

tembel olmasına neden olmak

TEMBELLİK : Turkish Turkish

tembel olma durumu ya da tembelce davranış

TEMBELLİK ETMEK : Turkish Turkish

tembelce davranmak

TEMBİH : Turkish Turkish

ir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek anımsatma, uyarı

TEMBİH : Turkish Turkish

uyarma

TEMBİH ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyin belli biçimde ve yolla yapılmasını istemek, söylemek, uyarmak

TEMBİHLEME : Turkish Turkish

tembihlemek eylemi

TEMBİHLEMEK : Turkish Turkish

uyarmak, anımsatmak, tembih etmek

TEMBİHLENMEK : Turkish Turkish

tembihlemek eylemi yapılmak, tembih edilmek

TEMBİHLİ : Turkish Turkish

uyarılmış, anımsatılmış, tembih edilmiş

TEMBUL : Turkish Turkish

hindistan'da yetişen tırmanıcı bir tür biber ağacı (piper betle)

TEMCİT : Turkish Turkish

ecep, şaban ve ramazan ayları süresince, sabah ezanından sonra minarelerden okunan ve tanrı'nın ululuğunu belirten dua