Turkish Turkish
Turkish Turkish
TENHALAŞMAK : Turkish Turkish
tenha duruma gelmek, boşalmak, ıssızlaşmak
TENHALIK : Turkish Turkish
oş ve ıssız (yer)
TENİS : Turkish Turkish
alantopu
TENİSÇİ : Turkish Turkish
alantopu oyuncusu
TENKİDİ : Turkish Turkish
eleştirel, eleştirmeli
TENKİL : Turkish Turkish
uzaklaştırma
TENKİL : Turkish Turkish
herkese örnek olacak bir ceza verme
TENKİL : Turkish Turkish
düşman ya da zararlı kimseleri topluca ortadan kaldırma
TENKİS : Turkish Turkish
azaltma, eksiltme
TENKİSAT : Turkish Turkish
azaltmalar, eksiltmeler
TENKİT : Turkish Turkish
noktalama
TENKİT ETMEK : Turkish Turkish
eleştirmek
TENKİT, -Dİ : Turkish Turkish
eleştirme, eleştiri
TENKİTÇİ : Turkish Turkish
eleştirmen, eleştirici
TENKİTÇİ : Turkish Turkish
eleştirici
TENKİTÇİLİK : Turkish Turkish
eleştiricilik
TENKİYE : Turkish Turkish
anüsten su vermek yoluyla kalınbağırsağın içini temizleme
TENKİYE : Turkish Turkish
u iş için kullanılan araç
TENNURE : Turkish Turkish
mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
TENOR : Turkish Turkish
en tiz erkek sesi
TENOR : Turkish Turkish
sesi böyle olan şarkıcı, sanatçı
TENRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish
eyaz insanların teninin rengi
TENRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish
u renkte olan
TENSEL : Turkish Turkish
tenle, gövdeyle ilgili
TENSİK : Turkish Turkish
düzenleme, düzeltme, yoluna koyma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani