Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEPEGÖZ : Turkish Turkish

medinekurdunun arakonakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (cyclops strenuus)

TEPEGÖZ : Turkish Turkish

aynalar ve mercekler yardımıyla, saydam olan ya da olmayan belgeleri, genellikle konferansçının arkasına yerleştirilmiş bir ekran üzerine yansıtmaya yarayan aygıt (retroprojektör)

TEPEGÖZLER : Turkish Turkish

irçok türü, önemli solucan türlerine arakonakçılık eden, duyargaları tek kollu, beşinci çift ayakları körelmiş kabuklular familyası

TEPELEME : Turkish Turkish

tepelemek eylemi

TEPELEME : Turkish Turkish

tepe biçimi verecek ya da kenarlarından taşacak kadar

TEPELEME : Turkish Turkish

taşacak kadar dolu olan

TEPELEMEK : Turkish Turkish

ayakları altında ezmek

TEPELEMEK : Turkish Turkish

ozguna uğratmak, hırpalamak

TEPELEMEK : Turkish Turkish

kıyasıya dövmek

TEPELENME : Turkish Turkish

tepelenmek eylemi

TEPELENMEK : Turkish Turkish

tepelemek eylemi yapılmak

TEPELETME : Turkish Turkish

tepeletmek eylemi

TEPELETMEK : Turkish Turkish

tepelemek eylemini yaptırmak

TEPELİ : Turkish Turkish

tepesi olan

TEPELİ : Turkish Turkish

aşında sorguç, hotoz gibi bir süs bulunan (kuş)

TEPELİDALGIÇ : Turkish Turkish

dalgıçkuşlarından, başında kara tüylerden bir tepelik bulunan, sazlık göllerde yaşayan bir kuş, elmabaş (podiceps cristatus)

TEPELİK : Turkish Turkish

anadolu'da köylü kadınların kullandıkları, altın ve gümüş paralarla, kimi kıymetli taşlarla süslü başlık

TEPELİK : Turkish Turkish

ir yapının ya da bir mobilyanın en yukarısına süs olarak yapılan bölüm

TEPELİK : Turkish Turkish

tepeleri çokça bulunan (yer)

TEPELİTAVUK : Turkish Turkish

tepelitavukgillerden, güney amerika'da yaşayan, ağaçlara tırmanan bir kuş türü (opisthocomus hoazin)

TEPELİTAVUKGİLLER : Turkish Turkish

tavuksular takımının bir familyası

TEPESİ AŞAĞI GİTMEK : Turkish Turkish

işleri bozulup büyük zarara uğramak

TEPESİ ATMAK : Turkish Turkish

irdenbire öfkeye kapılmak, öfkelenmek

TEPESİ ÜSTÜ : Turkish Turkish

aşı yere gelmek üzere

TEPESİNDE HAVAN DÖVMEK ( YA DA DEĞİRMEN ÇEVİRMEK) : Turkish Turkish

üst katta oturan biri, gürültü yaparak alt kattakini rahatsız etmek