Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEPİŞMEK : Turkish Turkish

irbirini tepmek

TEPİŞMEK : Turkish Turkish

ıtişip kakışmak

TEPKE : Turkish Turkish

organizmanın herhangi bir uyarıma karşı birdenbire aldığı durum, yansı, °refleks

TEPKE : Turkish Turkish

dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve devinim, salgı gibi tepkilere yol açan istençsiz sinir etkinliği

TEPKEBİLİM : Turkish Turkish

ütün davranışların tepkeler yoluyla açıklanıp yorumlanabileceğini öne süren görüş

TEPKEN : Turkish Turkish

tepkimeyi sağlayan tepkimeye yol açan (madde)

TEPKİ : Turkish Turkish

ir cismin kendini iten ya da sıkıştaran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, °aksülamel

TEPKİ : Turkish Turkish

herhangi bir etkiye yanıt olarak doğan söz ya da davranış

TEPKİLEŞİM : Turkish Turkish

tepkileşmek eylemi ya da biçimi

TEPKİLEŞME : Turkish Turkish

tepkileşmek eylemi

TEPKİLEŞMEK : Turkish Turkish

etkiye tepki göstermek

TEPKİLİ : Turkish Turkish

tepkisi olan ya da tepki gücü ile çalışan: tepkili tüfek

TEPKİLİ UÇAK : Turkish Turkish

özel aygıtların çıkardığı gazla basınç sağlanan, hızı çok olan uçak, °jet

TEPKİME : Turkish Turkish

tepkimek eylemi

TEPKİME : Turkish Turkish

irbirine etki eden maddeler arasında ortaya çıkan olay, °reaksiyon

TEPKİMEK : Turkish Turkish

(bir cismin) etkisini aldığı şeye karşı etkide bulunmak

TEPKİSEL : Turkish Turkish

tepkiyle ilgili, tepkiye ait

TEPKİSEL DAVRANIŞ : Turkish Turkish

dış çevreden gelen bir uyarının etkisiyle ortaya çıkan bir davranış

TEPKİSİZ : Turkish Turkish

tepkisi olmayan

TEPKİSİZ : Turkish Turkish

tepki gücü ile çalışmayan

TEPKİSİZLEŞME : Turkish Turkish

tepkisizleşmek eylemi

TEPKİSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

hiçbir tepki göstermez bir duruma gelmek

TEPME : Turkish Turkish

tepmek eylemi

TEPME : Turkish Turkish

tekme

TEPME : Turkish Turkish

suda çiğnenerek keçeleştirilen yünden dokunmuş (kumaş, keçe vb.)