Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TERCÜMEİHAL, -Lİ : Turkish Turkish

özgeçmiş

TERE : Turkish Turkish

turpgillerdan, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (lepidium)

TERE BATMAK : Turkish Turkish

çok terlemek

TEREBENTİN : Turkish Turkish

kozalaklılardan ve kimi ağaçlardan ya kendi kendine ya da ağacın çizilmesiyle akan, yağlıboya, yağlı vernik üretiminde ve inceltilmesinde kullanılan, ince, renksiz, kokulu reçine, teremerti

TERECİ : Turkish Turkish

tere yetiştiren ya da satan kimse

TERECİYE TERE SATMAK : Turkish Turkish

irine çok iyi bildiği bir şeyi öğretmeye kalkmak

TEREDDİ : Turkish Turkish

soysuzlaşma, yozlaşma

TEREDDİ : Turkish Turkish

soysuzlaşma, yozlaşma

TEREDDİ ETMEK : Turkish Turkish

soysuzlaşmak, yozlaşmak

TEREDDÜT : Turkish Turkish

kararsızlık, duraksama, ikircim, ikircik

TEREDDÜT ETMEK : Turkish Turkish

kararsız davranmak, duraksamak

TEREDDÜTLE : Turkish Turkish

duraksayarak, tereddüt ederek

TEREDDÜTLÜ : Turkish Turkish

tereddütü olan, tereddüte yol açan, duraksamalı

TEREDDÜTSÜZ : Turkish Turkish

tereddütü olmayan, tereddüte yol açmayan, duraksamasız

TEREDDÜTSÜZ : Turkish Turkish

kararlı olarak, duraksamadan

TEREK : Turkish Turkish

af, sergen

TEREKE : Turkish Turkish

ırakıt

TEREKKÜP : Turkish Turkish

irkaç şeyin birleşmesinden oluşma, bileşme

TEREKKÜP ETMEK : Turkish Turkish

irkaç şeyden oluşmak, bileşmek

TERELELLİ : Turkish Turkish

hafif ve hoppa

TEREMENTİ : Turkish Turkish

terebentin

TERENNÜM : Turkish Turkish

güzel ve alçak sesle şarkı söyleme

TERENNÜM : Turkish Turkish

(kuş için) şakıma, ötme

TERENNÜM : Turkish Turkish

anlatma, °ifade etme

TERENNÜM ETMEK : Turkish Turkish

güzel ve alçak sesle şarkı söylemek