Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TERENNÜM ETMEK : Turkish Turkish

anlatmak, °ifade etmek

TERES : Turkish Turkish

pezevenk

TERESSÜP : Turkish Turkish

çökelme

TERESSÜP ETMEK : Turkish Turkish

dibe çökmek

TERETTÜP : Turkish Turkish

gerekme, °icap etme

TERETTÜP : Turkish Turkish

(ış vb. için) gerekme, ait olma

TERETTÜP ETMEK : Turkish Turkish

gerekmek

TERETTÜP ETMEK : Turkish Turkish

ödev olarak üzerine düşmek

TEREYAĞI GİBİ : Turkish Turkish

çok yumuşak (elma, armut)

TEREYAĞI, -NI : Turkish Turkish

sütten çıkarılan taze yağ

TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ : Turkish Turkish

her türlü yüküm ve sorumdan kolayca sıyrılarak

TERFİ ETMEK : Turkish Turkish

ir görevde derecesi yükselmek

TERFİ, -İ : Turkish Turkish

(aşaması) yükselme

TERFİ, -İ : Turkish Turkish

yükseltme

TERFİH : Turkish Turkish

gönendirme

TERFİH ETMEK : Turkish Turkish

iyileştirmek, gönendirmek

TERFİK ETMEK : Turkish Turkish

yanına katmak, yanına almak

TERFİK, -KI : Turkish Turkish

ir kimseyi arkadaş olarak yanına alma ya da arkadaş olarak yanına bir kimse verilme

TERGAL : Turkish Turkish

sentetik poliyester lifleri ya da ipliği

TERGAL : Turkish Turkish

u iplikten yapılmış

TERHİN : Turkish Turkish

tutu olarak bırakma, rehine koyma

TERHİN ETMEK : Turkish Turkish

tutuya koymak

TERHİS : Turkish Turkish

askerlik ödevini bitirenleri ordudan bırakma

TERHİS EDİLMEK : Turkish Turkish

(askerlik ödevini bitirenler) bırakılmak

TERHİS ETMEK : Turkish Turkish

(askerlik ödevini bitirenleri) bırakmak