Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TERSİNİR : Turkish Turkish

ir olayın ortaya çıkma koşullarındaki sonsuz küçük bir değişikliğin etkisiyle herhangi bir anda yön değiştirebilen (kimyasal, fiziksel ve mekanik dönüşüm)

TERSİNİRLİK : Turkish Turkish

tersinir bir olayın özelliği

TERSİNMEK : Turkish Turkish

geri dönmek, °rücu etmek

TERSİNMEK : Turkish Turkish

hiddetlenmek, aksilik etmek

TERSİYER : Turkish Turkish

üçüncül

TERSLEME : Turkish Turkish

terslemek eylemi

TERSLEMEK : Turkish Turkish

ir kimseye gönül kırıcı, sert söz söylemek ya da gönül kırıcı davranmak, azarlamak

TERSLEMEK : Turkish Turkish

(hayvanlar için) pislemek

TERSLEMEK : Turkish Turkish

(tarlayı) gübrelemek

TERSLENİŞ : Turkish Turkish

terslenmek eylemi ya da biçimi

TERSLENME : Turkish Turkish

terslenmek eylemi

TERSLENMEK : Turkish Turkish

terslemek eylemine konu olmak

TERSLENMEK : Turkish Turkish

aksilik etmek, terslik göstermek

TERSLEŞME : Turkish Turkish

tersleşmek eylemi

TERSLEŞMEK : Turkish Turkish

terslik etmek, zıt davranmak

TERSLEYİŞ : Turkish Turkish

tersleniş

TERSLİK : Turkish Turkish

ters olma durumu ya da tersçe davranış, °aksilik

TERSYÜZ : Turkish Turkish

giysilerin içini dışına çevirmek anlamında kullanılan tersyüz etmek deyiminde geçer

TERSYÜZ : Turkish Turkish

gerisin geriye

TERSYÜZ ( YA DA TERSYÜZÜ) : Turkish Turkish

geri dönmek gittiği bir yerden istediğini elde edemeden dönmek

TERSYÜZÜNE ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

geri döndürmek

TERSYÜZÜNE DÖNMEK : Turkish Turkish

geri gitmek, geri dönüp gitmek

TERTEMİZ : Turkish Turkish

çok temiz, her yanı temiz, °pirüpak

TERTEMİZ : Turkish Turkish

kötülük düşünmeyen, lekesiz, suçsuz

TERTİBAT ALMAK : Turkish Turkish

alacağı düşünülen sakıncalı bir duruma, eyleme karşı hazırlık yapmak