Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BALKAN : Turkish Turkish

sarp ve ormanlık sıradağlar

BALKANLAŞMA : Turkish Turkish

üyük bir devletin, iç savaş sonrası küçük küçük devletlere bölünmesi

BALKANLAŞMAK : Turkish Turkish

(büyük bir devlet için) ıç savaş sonrası küçük küçük devletlere bölünmek

BALKANLI : Turkish Turkish

alkan devletlerinden olan, balkanlarla ilgili, balkanlarda yaşayan

BALKARCA : Turkish Turkish

alkar dili, malkarca

BALKELEBEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

al kovanlarına çok zarar veren bir böcek (galleria cereana)

BALKI : Turkish Turkish

güzel, süslü, parlak

BALKI : Turkish Turkish

sancı, ağrı

BALKIMAK : Turkish Turkish

parıldamak

BALKIMAK : Turkish Turkish

şimşek çakmak

BALKIMAK : Turkish Turkish

(yara) kesik kesik ağrımak

BALKIR : Turkish Turkish

parıltı

BALKIR : Turkish Turkish

şimşek

BALKON : Turkish Turkish

ir yapının dışarıya doğru çıkmış, çevresi duvar ya da parmaklıkla çevrili bölümü

BALKON : Turkish Turkish

tiyatro ve sinema gibi büyük salonlarda asmakat

BALKÖPÜĞÜ : Turkish Turkish

açık sarı renk

BALKÖPÜĞÜ : Turkish Turkish

açık sarı renkte olan

BALLANDIRA BALLANDIRA : Turkish Turkish

allandırarak

BALLANDIRMAK : Turkish Turkish

ımrendirecek biçimde övmek

BALLANMAK : Turkish Turkish

al bulaşmak, bal sürülmek

BALLANMAK : Turkish Turkish

tatlılaşmak, olgunlaşmak

BALLI : Turkish Turkish

ıçinde bal bulunan

BALLI BÖREK : Turkish Turkish

çok lezzetli

BALLI BÖREKLİ OLMAK : Turkish Turkish

çok iyi anlaşmak

BALLIBABA : Turkish Turkish

allıbabagillerden bir yıllık ya da çok yıllık otsu bitki (lamium)