Turkish Turkish
TERTİPSİZLİK : Turkish Turkish
tertipsiz olma durumu
TERÜTAZE : Turkish Turkish
çok taze, körpe
TERVİÇ : Turkish Turkish
(bir düşünceyi) tutma, destekleme
TERVİÇ ETMEK : Turkish Turkish
ir düşünceyi tutmak, desteklemek
TERZİ : Turkish Turkish
giysi biçip diken kimse
TERZİ : Turkish Turkish
giysi dikilen yer, °terzihane
TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ : Turkish Turkish
insanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine gelince çoğu kez savsaklarlar
TERZİHANE : Turkish Turkish
giysi biçilip dikilen yer, terzi dükkânı
TERZİL : Turkish Turkish
küçük düşürme
TERZİL ETMEK : Turkish Turkish
küçük düşürmek, rezil etmek
TERZİLİK : Turkish Turkish
terzinin yaptığı iş
TESADÛF : Turkish Turkish
yalnız olasılıklara bağlı olduğu düşünülen olayların görece nedeni
TESADÛF : Turkish Turkish
astlantı, rastgeliş
TESADÛF ETMEK : Turkish Turkish
astlamak, rast gelmek
TESADÜFEN : Turkish Turkish
ast gelerek, rastlantı sonucu olarak
TESAHUP : Turkish Turkish
enimseme, sahip çıkma
TESAHUP : Turkish Turkish
arkadaşlık etme
TESAHUP ETMEK : Turkish Turkish
enimsemek, sahip çıkmak
TESAHUP ETMEK : Turkish Turkish
arkadaşlık etmek
TESALÜP : Turkish Turkish
ıki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
TESALÜP : Turkish Turkish
sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi
TESANÜT : Turkish Turkish
dayanışma, omuzdaşlık
TEŞBİH : Turkish Turkish
enzetme, benzeti
TEŞBİH ETMEK ( YA DA YAPMAK) : Turkish Turkish
enzetmek
TEŞBİHTE HATA OLMAZ ( YA DA OLMASIN) : Turkish Turkish
kabaca bir benzetme yapılırken bundan alınılmamasını dilemek için söz arasında kullanılır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani