Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEŞÇİ ETMEK : Turkish Turkish

cesaret vermek, yüreklendirmek

TEŞÇİ, -İ : Turkish Turkish

cesaret verme, cesaretlendirme, yüreklendirme

TESCİL : Turkish Turkish

herhangi bir şeyi resmi olarak kaydetme, kütüğe geçirme

TESCİL : Turkish Turkish

ir taşınmazın üzerinde bir ayni hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt

TESCİL ETMEK : Turkish Turkish

(bir şeyi) bir yere kaydederek resmileştirmek, kütüğe geçirmek

TESCİLLİ : Turkish Turkish

tescil edilmiş

TESCİLSİZ : Turkish Turkish

tescil edilmemiş

TESDİS : Turkish Turkish

sayısını altıya çıkarma ya da altıya bölme

TESDİS : Turkish Turkish

ir gazelin her beytine dört dize ekleyerek altılı duruma getirme

TEŞDİT : Turkish Turkish

yeğinliğini artırma, güç verme

TEŞDİT : Turkish Turkish

sağlamlaştırma

TEŞEBBÜS : Turkish Turkish

girişim, girişme

TEŞEBBÜS ETMEK : Turkish Turkish

girişmek, el atmak

TEŞEBBÜSE GEÇMEK : Turkish Turkish

ir işi yapmak için davranmak, girişmek

TEŞEBBÜSÜ ELE ALMAK : Turkish Turkish

öne atılıp bir işi yönetmeye başlamak

TEŞEKKÜL : Turkish Turkish

elli bir varlık ve biçim kazanma

TEŞEKKÜL : Turkish Turkish

kurulma

TEŞEKKÜL : Turkish Turkish

örgüt

TEŞEKKÜL ETMEK : Turkish Turkish

elirmek, belli bir biçim almak, oluşmak

TEŞEKKÜL ETMEK : Turkish Turkish

kuruluş olarak oluşmak

TEŞEKKÜR : Turkish Turkish

yapılan bir iyiliğe karşı duyulan kıvanç ve gönül borcunu anlatma

TEŞEKKÜR ETMEK : Turkish Turkish

hoşnutluğunu anlatmak

TESELLİ : Turkish Turkish

acı bir olayı unutturmaya çalışma, acısını hafifletme, avunma, avuntu, avunç

TESELLİ BULMAK : Turkish Turkish

avunmak

TESELLİ ETMEK ( YA DA VERMEK) : Turkish Turkish

avutmak, avundurmak