Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TESLİM BAYRAĞI ÇEKMEK : Turkish Turkish

yenilgiyi kabul ettiğini açıkça belirtmek

TESLİM BAYRAĞI ÇEKMEK : Turkish Turkish

çekişme sonunda, karşısındakinin istediğini yapmaya razı olduğunu bildirmek

TESLİM ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi sahibine vermek

TESLİM ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyin kullanımını, korunmasını ya da mülkiyetini vermek, bırakmak,devretmek, terk etmek

TESLİM ETMEK : Turkish Turkish

gerçek olduğunu söylemek

TESLİM ETMEK : Turkish Turkish

ir kadın, bir erkeğe kendini vermek

TESLİM OLMAK : Turkish Turkish

üstün bir güç karşısında savaşımdan vazgeçip yenilgiyi kabul etmek

TESLİM OLMAK : Turkish Turkish

kendini teslim etmek

TESLİM TAŞI : Turkish Turkish

ektaşilerin simge olarak kullandıkları on iki köşeli yassı taş

TESLİM TESELLÜM : Turkish Turkish

verme ve alma

TESLİMAT : Turkish Turkish

teslim edilen eşyalar ya da yatırılan paralar

TESLİMİYET GÖSTERMEK : Turkish Turkish

irinin isteğini olduğu gibi kabul etmek

TESLİMİYET, -Tİ : Turkish Turkish

teslim olma, kendini verme, boyun eğme

TESLİMİYETÇİ : Turkish Turkish

teslim olan, boyun eğen

TESLİMİYETÇİLİK : Turkish Turkish

teslimiyetçi olma durumu

TESLİS : Turkish Turkish

üçe çıkarma, üçleme

TESLİS : Turkish Turkish

hıristiyan dininde tanrı'nın üç ayrı kişiden oluştuğuna inanma

TEŞMİL : Turkish Turkish

kapsamına alma, genişletme

TEŞMİL ETMEK : Turkish Turkish

kapsamını genişletmek, kapsamına almak

TESMİYE : Turkish Turkish

adlandırma, ad verme

TESMİYE ETMEK : Turkish Turkish

adlandırmak, ad vermek

TEŞNE : Turkish Turkish

susamış

TEŞNE : Turkish Turkish

çok istekli

TEŞNE OLMAK : Turkish Turkish

çok istekli görünmek

TESPİ : Turkish Turkish

yaylalarda yetişen, birkaç metre boyunda, çok dallı, boz yapraklı, fındık iriliğinde meyveleri olan ve çekirdeğinin içindeki ak madde sabun olarak kullanılan bir tür çalı