Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TESTİ GİBİ : Turkish Turkish

üyük ve sarkık (meme)

TESTİ KIRILSA DA KULPU ELDE KALIR : Turkish Turkish

zarar da etse, varlıklı bir kimse tümüyle yoksul kalmaz

TESTİCİ : Turkish Turkish

testi yapan ya da satan kimse

TESTİCİLİK : Turkish Turkish

testi yapma ya da satma işi

TESTİLİK : Turkish Turkish

evlerin iç avlularına su dolu testileri koymak için yapılan delikli tahta raf

TESTİYİ KIRAN DA BİR, SUYU GETİREN DE : Turkish Turkish

iyiliğin ödülsüz ya da kötülüğün cezasız kaldığını sitemli olarak anlatır

TESTOSTERON : Turkish Turkish

erkek cinslik hormonu

TEŞVİK ETMEK : Turkish Turkish

isteklendirmek, özendirmek

TEŞVİK, -Kİ : Turkish Turkish

ısteklendirme, özendirme

TEŞVİKÇİ : Turkish Turkish

özendiren, isteklendiren, kışkırtan (kimse)

TEŞVİKKÂR : Turkish Turkish

teşvikçi

TEŞVİŞ : Turkish Turkish

karıştırma, bulandırma

TESVİT : Turkish Turkish

karalama, °müsvedde yapma

TESVİYE : Turkish Turkish

düz duruma getirme, düzleme

TESVİYE : Turkish Turkish

ödeme, verme

TESVİYE : Turkish Turkish

hükümetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt

TESVİYE ETMEK : Turkish Turkish

düzlemek

TESVİYE ETMEK : Turkish Turkish

ödemek

TESVİYECİ : Turkish Turkish

metal, tahta vb. maddelerden yapılmış parçaları istenilen biçime sokmak için işleyerek düzelten işçi, düzlemeci

TESVİYECİLİK : Turkish Turkish

tesviyecinin zanaatı

TESVİYERUHU : Turkish Turkish

kabarcıklı düzeç

TEŞYİ ETMEK : Turkish Turkish

uğurlamak, geçirmek

TEŞYİ, -İ : Turkish Turkish

uğurlama

TETABUK ETMEK : Turkish Turkish

uymak, uygun gelmek

TETABUK, -KU : Turkish Turkish

uyma, uygun gelme