Turkish Turkish
Turkish Turkish
TEVDİAT, -TI : Turkish Turkish
anka vb. yerlere para, senet yatırma
TEVDİATTA BULUNMAK : Turkish Turkish
para yatırmak
TEVECCÜH : Turkish Turkish
ir yana doğru yönelme, yüzünü çevirme
TEVECCÜH : Turkish Turkish
güleryüz gösterme, yakınlık duyma, hoşlanma, sevme
TEVECCÜH ETMEK : Turkish Turkish
ir yere yönelmek
TEVECCÜH GÖSTERMEK : Turkish Turkish
güler yüz göstermek
TEVEHHÜM : Turkish Turkish
kuruntuya düşme
TEVEK : Turkish Turkish
asma, kavun, karpuz gibi bitkilerin sürgünü ya da dalı, çotuk
TEVEKKEL : Turkish Turkish
her şeyi oluruna bırakan
TEVEKKELİ : Turkish Turkish
(olumsuz eylemlerle) boşuna, boş yere, gereksiz, nedensiz, rasgele
TEVEKKÜL : Turkish Turkish
her şeyi tanrı'ya bırakma. tanrı'dan bekleme, yazgıya boyun eğme
TEVEKKÜL ETMEK : Turkish Turkish
yazgıya, tanrı'ya boyun eğmek
TEVELLÜT : Turkish Turkish
(ınsan için) doğma, doğum
TEVELLÜTLÜ : Turkish Turkish
doğumlu
TEVERRÜM : Turkish Turkish
verem olma
TEVERRÜM ETMEK : Turkish Turkish
verem olmak
TEVESSÜ ETMEK : Turkish Turkish
genişlemek, yayılmak
TEVESSÜ, -Ü : Turkish Turkish
genişleme, yayılma
TEVESSÜL : Turkish Turkish
aşlama, girişme
TEVESSÜL ETMEK : Turkish Turkish
girişmek
TEVETTÜR : Turkish Turkish
gergin duruma gelme, gerilme
TEVETTÜR : Turkish Turkish
gerilim
TEVFİKAN : Turkish Turkish
uyarak, uygun olarak,
e göre
TEVHİT : Turkish Turkish
irkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme
TEVHİT : Turkish Turkish
irliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani