Turkish Turkish
TEVSİ, -İ : Turkish Turkish
genişletme, yayma
TEVŞİH : Turkish Turkish
akrostiş
TEVSİK ETMEK : Turkish Turkish
elgelemek, belgeye bağlanmak
TEVSİK, -Kİ : Turkish Turkish
elgeleme
TEVZİ ETMEK : Turkish Turkish
dağıtmak, üleştirmek
TEVZİ, -İ : Turkish Turkish
dağıtma, üleştirme
TEVZİAT : Turkish Turkish
dağıtmalar, üleştirmeler
TEYAKKUZ : Turkish Turkish
uyanıklık, saklık
TEYEL : Turkish Turkish
seyrek ve eğreti dikiş
TEYEL İPLİĞİ : Turkish Turkish
teyel yapmakta kullanılan iplik
TEYEL YAPMAK ( YA DA ATMAK) : Turkish Turkish
dikilecek parçaları birbirine teyelle tutturmak
TEYEL YAPMAK ( YA DA ATMAK) : Turkish Turkish
kumaşın üzerinde dikilecek yerleri teyelle belirtmek
TEYELLEME : Turkish Turkish
teyellemek eylemi
TEYELLEMEK : Turkish Turkish
teyel yapmak
TEYELLENME : Turkish Turkish
teyellenmek eylemi
TEYELLENMEK : Turkish Turkish
(kumaş için) teyelle tutturulmak, üzerine teyel yapılmak
TEYELLİ : Turkish Turkish
teyelle tutturulmuş, teyellenmiş
TEYELLİ : Turkish Turkish
üzerine teyel atılmış
TEYEMMÜM : Turkish Turkish
su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum gibi şeylerle aptes alma
TEYİT : Turkish Turkish
doğrulama, gerçekleme
TEYİT ETMEK : Turkish Turkish
doğrulamak, gerçeklemek
TEYP : Turkish Turkish
manyetik bir bant üzerine sesleri saptayan aygıt, kasetçalar
TEYPE ALMAK : Turkish Turkish
söylenilen sözleri, müziği vb.yi teyp makinesindeki banda geçirmek
TEYZE : Turkish Turkish
ir kimseye göre annesinin kız kardeşi
TEYZE : Turkish Turkish
anne yaşıtı kadınlara söylenen seslenme sözü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani