Turkish Turkish
Turkish Turkish
TEYZELİK : Turkish Turkish
teyze olma durumu
TEYZEZADE : Turkish Turkish
teyze oğlu ya da kızı
TEZ : Turkish Turkish
çabuk olan, süratli
TEZ : Turkish Turkish
çabuk olarak
TEZ : Turkish Turkish
sav ( i4)
TEZ : Turkish Turkish
üniversitelerde ve yüksekokullarda öğrencilerin ya da öğretim üyelerinin hazırlayıp kimi zaman bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel yapıt
TEZ BERİ : Turkish Turkish
kolaylıkla, çabukça
TEZ CANLI : Turkish Turkish
eklemeye dayanamayan
TEZ ELDEN : Turkish Turkish
çabuk olarak, çabucak
TEZ VAKİTTE ( YA DA ZAMANDA) : Turkish Turkish
en kısa sürede
TEZAHÜR : Turkish Turkish
elirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma
TEZAHÜR : Turkish Turkish
elirti
TEZAHÜR ETMEK : Turkish Turkish
elirmek
TEZAHÜRAT, -TI : Turkish Turkish
gösteri
TEZAHÜRAT, -TI : Turkish Turkish
(hastalıklarda) belirtiler
TEZAT : Turkish Turkish
karşıtlık
TEZATA DÜŞMEK : Turkish Turkish
ir sözü öbürünü tutmamak
TEZATLI : Turkish Turkish
irbirinin karşıtı olan, karşıtlı, çelişkili
TEZAYÜT ETMEK : Turkish Turkish
çoğalmak, artmak
TEZAYÜT, -TÜ : Turkish Turkish
çoğalma, artma
TEZDİRMEK : Turkish Turkish
teziktirmek
TEZEK : Turkish Turkish
yakıt olarak kullanılan kurutulmuş sığır tersi
TEZEK : Turkish Turkish
kesek
TEZEKKÜR : Turkish Turkish
(bir sorunu) konuşma
TEZEKKÜR : Turkish Turkish
anımsama, hatıra getirme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani