Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TEZYİF ETMEK : Turkish Turkish

etmek, eğlenmek

TEZYİN : Turkish Turkish

ezeme, süsleme, donama

TEZYİN ETMEK : Turkish Turkish

ezemek, süslemek, donamak

TEZYİNAT, -TI : Turkish Turkish

ezekler, süsler

TEZYİNİ : Turkish Turkish

ezemecilikle, süslemecilikle ilgili

TEZYİT : Turkish Turkish

çoğaltma, artırma

TEZYİT ETMEK : Turkish Turkish

çoğaltmak, artırmak

TH : Turkish Turkish

toryum'un simgesi

: Turkish Turkish

ir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı ses

: Turkish Turkish

titan'ın simgesi

Tİ İŞARETİ : Turkish Turkish

orazanla ti sesi çıkararak verilen işaret

TIBBEN : Turkish Turkish

tıpla ilgili olarak, tıbba göre

TIBBİ : Turkish Turkish

tıpla ilgili, hekimlikle ilgili

TIBBİYE : Turkish Turkish

doktor yetiştiren yüksekokul, tıp fakültesi

TIBBİYELİ : Turkish Turkish

tıp fakültesinde okuyan öğrenci

TİBETÇE : Turkish Turkish

tibet dili

TİBETLİ : Turkish Turkish

tibet halkından olan (kimse)

TİCANİ : Turkish Turkish

kuzey afrika'da kurulmuş bir tarikat ve bu tarikattan olan kimse

TİCANİ : Turkish Turkish

yobaz, gerici

TİCANİLİK : Turkish Turkish

ticani tarikatı

TİCARET FİLOSU : Turkish Turkish

aynı bayrak altında çalışan her türden ticaret gemilerinin tümü

TİCARET GEMİSİ ( YA DA TİCARET GEMİLERİ) : Turkish Turkish

devlet ya da özel sermayece işletilen, ticaret amacıyla kullanılan gemi(ler)

TİCARET HUKUKU : Turkish Turkish

ticarete ilişkin işleri düzenleyen hukuk dalı

TİCARET İŞLETMESİ : Turkish Turkish

kazanç sağlamak amacıyla çalışan işletme

TİCARET LİMANI : Turkish Turkish

dış ülkelerle alışverişin yapıldığı liman