Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BALONCUK : Turkish Turkish

güdümlü balonlara gövde biçimini korumak ya da gaz kaçağını önlemek için yerleştirilen küçük balon

BALONCULUK : Turkish Turkish

alonların yapımı, incelenmesi ve kullanımı

BALONLAMAK : Turkish Turkish

üzgârı pupadan alıp seyrederken yelkeni şişirip havalandırmak

BALOTAJ : Turkish Turkish

ir seçimde adaylardan hiçbirinin, gerekli oyu sağlayamaması nedeniyle seçimin sonuçsuz kalması

BALOTU : Turkish Turkish

tüylü yapraklı, bir yıllık otsu bitki

BALOZ : Turkish Turkish

gemici, işçi gibi kimselerin eğlenmek için gittikleri içkili, danslı yer

BALÖZLÜ : Turkish Turkish

alözü salgılayan çiçek organları

BALÖZÜ BEZİ : Turkish Turkish

itkilerin yaprak, yumurtalık ve erkek organlarının dibinde bulunan ve balözü çıkaran bez

BALÖZÜ, -NÜ : Turkish Turkish

kimi çiçeklerin içinde bulunan, arıların bal yapmak için emdikleri tatlı sıvı, °nektar

BALÖZÜLÜK : Turkish Turkish

çiçeklerde, balözünü çıkaran bezlerin bulunduğu organ

BALPETEĞİ : Turkish Turkish

kumaş üzerinde petek biçimindeki süsleme işi

BALRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

kahverengiye çalan sarı renk

BALRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

u renkte olan

BALSAM : Turkish Turkish

kimi ağaçlardan elde edilen, parfüm ve ilaçların yapımında kullanılan reçine, belsem

BALSIRA : Turkish Turkish

yaprakların üzerinde oluşan bir tür küf

BALSIRA : Turkish Turkish

ir tür kudret helvası

BALTA : Turkish Turkish

kesmek, yarmak, yontmak gibi işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç, nacak

BALTA DEĞMEMİŞ (GÖRMEMİŞ YA DA BALTA GİRMEMİŞ) : Turkish Turkish

içinden hiç ağaç kesilmemiş, sık ve gür (orman, koru)

BALTA OLMAK : Turkish Turkish

direnerek bir şey istemek, vakitli vakitsiz tedirgin etmek, musallat olmak

BALTA VURMAK : Turkish Turkish

altayla kesmek, parçalamak

BALTABAŞ : Turkish Turkish

aş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan (iii) yapılmış ve balta ağzı gibi düz olan (gemi)

BALTACI : Turkish Turkish

alta yapan ya da satan kimse

BALTACI : Turkish Turkish

odun kırıcı

BALTACI : Turkish Turkish

yangın söndürme örgütlerinde balta kullanan er

BALTACI : Turkish Turkish

önceleri sefer sırasında çalılık ve ormanlık yerleri temizlemek, yol açmak, çadırları kurup kaldırmak, yükleri bindirip indirmekle; sonraları kızlarağasına bağlı olarak sarayı korumak ve sarayın dış hizmetlerini yapmakla görevli kimse