Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TİM : Turkish Turkish

ir silahı, bir telsiz istasyonunu vb.'yi çalıştırmak için kurulan topluluk

TİM : Turkish Turkish

silahlı kuvvetlerde, belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birliğe verilen ad

TIMAR : Turkish Turkish

yara bakımı

TIMAR : Turkish Turkish

ağaç bakımı

TIMAR : Turkish Turkish

inek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme

TIMAR : Turkish Turkish

anadolu selçukluları ve osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri
20 bin akçe olan toprak

TIMAR ETMEK : Turkish Turkish

yaralara bakmak, iyileştirmek

TIMAR ETMEK : Turkish Turkish

inek hayvanlarının kıllarını, derisini temizlemek

TIMARCI : Turkish Turkish

tımar yapan kimse

TIMARCI : Turkish Turkish

tımar4 sahibi

TIMARCI : Turkish Turkish

pansumancı

TIMARHANE : Turkish Turkish

akıl hastanesi

TIMARHANE KAÇKINI : Turkish Turkish

delice işler yapan (kimse)

TIMARHANELİK : Turkish Turkish

tımarhaneye kapatılmasını gerektirecek kadar akıl hastası olan

TIMARLI : Turkish Turkish

(binek hayvanı için) tımar edilmiş

TIMARLI : Turkish Turkish

(yara ve hasta için) bakılmış, tedavi edilmiş

TIMARLI : Turkish Turkish

(ağaç, toprak vb. için) bakılmış, işlenmiş

TIMARLI : Turkish Turkish

tımar4 sahibi olan kimse

TİMBAL, -Lİ : Turkish Turkish

üstü deri ile kaplı, bakırdan yapılan ve küre biçiminde bir tür davul

TİMSAH : Turkish Turkish

sürüngenlerden, sıcak bölgelerin akarsularında yaşayan, kalın derili, uzun kuyruklu, iri bir hayvan (crocodilus)

TİMSAH : Turkish Turkish

u hayvanın derisinden yapılan

TİMSAHLAR : Turkish Turkish

örneği timsah olan sürüngenler takımı

TİMSAL, -Lİ : Turkish Turkish

simge

TİMÜS : Turkish Turkish

göğüs kemiği arkasında bulunan içsalgıbezi, özden