Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TIRAŞLI : Turkish Turkish

tıraş olmuş, sakalını tıraş etmiş

TIRAŞLI : Turkish Turkish

tıraşı uzamış

TIRAŞLI : Turkish Turkish

yontulmuş

TIRAŞSIZ : Turkish Turkish

saçı ya da sakalı uzamış, tıraşı gelmiş

TIRAŞSIZ : Turkish Turkish

(taş gibi sert nesneler için) yontulmamış

TİRAT : Turkish Turkish

ir tiyatro oyununda oyuncuların bir kezde söylediği parça

TİRAT : Turkish Turkish

(yazı ya da konuşmada) bir düşüncenin kesintisiz gelişimi; uzun ve tumturaklı konuşma

TİRBUŞON : Turkish Turkish

tıpa çekmeye yarayan burgu

TİRE : Turkish Turkish

dikişte kullanılan pamuk ipliği

TİRE : Turkish Turkish

pamuk ipliğinden yapılmış

TİRE : Turkish Turkish

kısa çizgi

TİRE : Turkish Turkish

uzun çizgi

TİRENDAZ : Turkish Turkish

ok atan, okçu

TİRENDAZ : Turkish Turkish

ecerikli, elinden iş gelir

TİRENDAZ : Turkish Turkish

temiz ve zarif giyinmiş

TİRFİL : Turkish Turkish

yabaniyonca, korunga, üçgül

TİRFİLLENME : Turkish Turkish

tirfillenmek eylemi

TİRFİLLENMEK : Turkish Turkish

havı dökülmek

TIRHALLI : Turkish Turkish

aynı koşullar altında bulunanların aynı durumda olduklarını anlatmak için söylenen tırhallı hep bir hallı deyiminde geçer

TİRHANDİL : Turkish Turkish

yelken ve kürekle yürütülen bir tür gemi

TIRIK : Turkish Turkish

ir nesnenin art arda iki yere çarpmasından çıkan ince ve kuru ses

TIRIK TIRAK : Turkish Turkish

art ardagelen kuru ve hafif seslerin sürekliliğini anlatır

TIRIL : Turkish Turkish

çıplak ve zayıf

TIRIL : Turkish Turkish

parasız, züğürt

TİRİL TİRİL : Turkish Turkish

tir tir