Turkish Turkish
TİRİL TİRİL : Turkish Turkish
(kumaş için) titrer gibi dalgalanan, ince
TİRİL TİRİL : Turkish Turkish
tertemiz
TİRİLDEMEK : Turkish Turkish
titremek
TIRILLAMA : Turkish Turkish
tırıllamak eylemi
TIRILLAMAK : Turkish Turkish
çıplak ya da parasız kalmak
TIRINK : Turkish Turkish
sert bir yüzeye çarpan para vb. metal bir nesnenin çıkardığı ses
TIRIP : Turkish Turkish
ol, çok
TIRIS : Turkish Turkish
atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü
TIRIS GİTMEK : Turkish Turkish
koşmaya yakın hızlı yürümek
TIRIS TIRIS : Turkish Turkish
hızlı bir biçimde
TIRIS TIRIS : Turkish Turkish
utanmış, mahcup bir biçimde
TİRİT : Turkish Turkish
kızartılmış ekmeği et suyuyla haşlayarak yapılan yemek
TİRİT : Turkish Turkish
yaşlı ve zayıf (kimse)
TİRİT GİBİ : Turkish Turkish
yerinden kımıldayamayacak kadar ihtiyar (kimse)
TİRİTİ ÇIKMAK : Turkish Turkish
iyice ihtiyarlamak, çok yaşlanmak
TİRİTLENMEK : Turkish Turkish
tiritleşmek
TİRİTLEŞMEK : Turkish Turkish
çok yaşlanıp gücü kalmamak
TİRİZ : Turkish Turkish
giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası
TİRİZ : Turkish Turkish
ensiz tahta
TİRİZ : Turkish Turkish
çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan ya da halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı
TIRKAZ : Turkish Turkish
kapı mandalı, sürgü
TIRKAZLAMA : Turkish Turkish
tırkazlamak eylemi
TIRKAZLAMAK : Turkish Turkish
tırkazı sürmek
TİRKENMEK : Turkish Turkish
tek sıra halinde birbiri ardınca dizilmek, sıra olmak
TIRLATMAK : Turkish Turkish
aklını yitirmek, çıldırmak, delirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani