Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TIRLATMAK : Turkish Turkish

öldürmek

TİRLE : Turkish Turkish

meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç

TIRLIK : Turkish Turkish

pamuktan yapılan kalınca iplik ya da bu iplikle dokunmuş bezden yapılan şalvar

TİRLİN : Turkish Turkish

türlü kalınlıklarda mürekkeple çizgi çizmeye yarayan gereç

TIRMALAMA : Turkish Turkish

tırmalamak eylemi

TIRMALAMAK : Turkish Turkish

tırnaklarıyla çizmek ya da hırpalamak, tırnaklamak

TIRMALAMAK : Turkish Turkish

tedirgin etmek

TIRMALANMA : Turkish Turkish

tırmalanmak eylemi

TIRMALANMAK : Turkish Turkish

tırmalamak eylemine konu olmak

TIRMANICI : Turkish Turkish

tırmanma özelliği olan

TIRMANIŞ : Turkish Turkish

tırmanmak eylemi ya da biçimi

TIRMANMA : Turkish Turkish

tırmanmak eylemi

TIRMANMA : Turkish Turkish

kendine özgü araçlardan yararlanarak, vücudu, kollarla çekerek yukarı doğru yer değiştirme

TIRMANMA : Turkish Turkish

atom silahlarının gücünün önüne geçilmez, önlenemez bir biçimde hızlanmasını belirten terim

TIRMANMA : Turkish Turkish

ir durumun, bir olgunun giderek güç kazanması, etkisini artırması, güçlenmesi

TIRMANMA ŞERİDİ : Turkish Turkish

karayollarında, yokuşlarda ağır araçlara ayrılmış en sağdaki şerit

TIRMANMAK : Turkish Turkish

el ve ayaklarıyla tutunarak ya da tırnaklarını iliştirerek dik bir yere çıkmak

TIRMANMAK : Turkish Turkish

yokuş, merdiven vb. çıkmak

TIRMANMAK : Turkish Turkish

(bitki için) yakınındaki bir nesne boyunca yükselmek

TIRMANMAK : Turkish Turkish

ir şeyin eğimini izleyerek yükselmek

TIRMANMAK : Turkish Turkish

elli bir durum eylem, olay gittikçe güç kazanmak, giderek artmak

TIRMIK : Turkish Turkish

tırnak beresi

TIRMIK : Turkish Turkish

kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç

TIRMIKLAMA : Turkish Turkish

tırmıklamak eylemi

TIRMIKLAMAK : Turkish Turkish

tırmalamak