Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TIRMIKLAMAK : Turkish Turkish

üzerinden tırmık2 çekerek toprağı işlemek

TIRMIKLANMA : Turkish Turkish

tırmıklanmak eylemi

TIRMIKLANMAK : Turkish Turkish

tırmıklamak eylemine konu olmak

TIRNAK : Turkish Turkish

ınsan ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka

TIRNAK : Turkish Turkish

kanca gibi araçların kıvrık yeri

TIRNAK : Turkish Turkish

gemi demirinin ucundaki yassı parça

TIRNAK : Turkish Turkish

(ciltçilikte) tek yaprakları büküp cilde bağlayabilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar

TIRNAK : Turkish Turkish

heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri

TIRNAK : Turkish Turkish

kanun çalmakta kullanılan çalgıç

TIRNAK CİLASI : Turkish Turkish

tırnağı boyamak için kullanılan akışkan ürün, °oje

TIRNAK GÖSTERMEK : Turkish Turkish

korkutmak, gözdağı vermek

TIRNAK İMİ : Turkish Turkish

ir metnin içinde başkasından aktarılan yazı ya da sözlerin başına ve sonuna konan "... " imi

TIRNAK KADAR : Turkish Turkish

çok küçük; çok az

TIRNAK SÜRÜŞTÜRMEK : Turkish Turkish

kavgayı körüklemek

TIRNAK YERİ : Turkish Turkish

çakı gibi açılıp kapanabilen şeyleri tırnakla kolayca açabilmek için yapılmış kertik

TIRNAKÇI : Turkish Turkish

yan kesici, tırtıkçı (kimse)

TIRNAKÇI : Turkish Turkish

osmanlı ımparatorluğu'nda her perşembe günü padişahın tırnaklarını kesip temizleyen kimse

TIRNAKLAMA : Turkish Turkish

tırnaklamak eylemi

TIRNAKLAMAK : Turkish Turkish

tırmalamak

TIRNAKLAMAK : Turkish Turkish

tırnaklarını geçirerek yolmaya, kazımaya ya da çekmeye çalışmak

TIRNAKLANMA : Turkish Turkish

tırnaklanmak eylemi

TIRNAKLANMAK : Turkish Turkish

tırnaklamak eylemine konu olmak

TIRNAKLI : Turkish Turkish

tırnağı olan

TIRNAKLIK : Turkish Turkish

ir kutunun kapağı üzerinde bulunan ve kapağın tırnakla çekilip açılmasını sağlayan yanlamasına çentik

TIRNAKLIK : Turkish Turkish

tırnak yeri