Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TOHTA : Turkish Turkish

köpeklerin boyuna takılan dikenli demir halka, °halta

TOHUM : Turkish Turkish

itkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane

TOHUM : Turkish Turkish

soy sop, döl, °nesil, °sülale

TOHUM : Turkish Turkish

ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına neden olan şey

TOHUM : Turkish Turkish

spermatozoit

TOHUMA KAÇMAK : Turkish Turkish

yaşlanmak, kartlaşmak

TOHUMCU : Turkish Turkish

tohum yetiştiren ya da satan kimse

TOHUMCULUK : Turkish Turkish

tohum yetiştirme işi

TOHUMLAMA : Turkish Turkish

tohumlamak eylemi

TOHUMLAMAK : Turkish Turkish

döllemek

TOHUMLAMAK : Turkish Turkish

dişi bir hayvanı, erkeğinden alınan tohumla yapay olarak döllemek

TOHUMLANMA : Turkish Turkish

tohumlanmak eylemi

TOHUMLANMAK : Turkish Turkish

tohumlu duruma gelmek

TOHUMLU : Turkish Turkish

tohumu olan

TOHUMLU : Turkish Turkish

tohumla üreyen

TOHUMLU BİTKİLER : Turkish Turkish

itkiler âleminin büyük bir şubesi, çiçekli bitkiler

TOHUMLUK : Turkish Turkish

tohum için ayrılan

TOK EVİN AÇ KEDİSİ : Turkish Turkish

gereksemesi olmadığı halde açgözlülük eden

TOK KARINLA : Turkish Turkish

doymuş olarak

TOK KARNINA : Turkish Turkish

yemekten sonra

TOK TUTMAK : Turkish Turkish

(yiyecekler için) açlığı uzun süre giderme ya da doyurma özelliği olan

TOK, -KU : Turkish Turkish

açlığını gidermiş, doymuş

TOK, -KU : Turkish Turkish

(kumaşlar için) sık ve kalın dokunmuş

TOK, -KU : Turkish Turkish

(ses için) kalın ve gür

TOK, -KU : Turkish Turkish

sevgi, sevecenlik, başarı ya da para, mal gibi şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan