Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TOMBAZ : Turkish Turkish

üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba

TÖMBEKİ : Turkish Turkish

özellikle ıran'da yetişen ve nargile ile içilen bir tütün türü (nicotiana persica)

TOMBİŞ : Turkish Turkish

şişmanca, tombulca ya da tombul kimse

TOMBUL : Turkish Turkish

şişman, dolgun

TOMBUL : Turkish Turkish

dolgun, etli

TOMBULCA : Turkish Turkish

oldukça tombul, biraz tombul

TOMBULLAŞMA : Turkish Turkish

tombullaşmak eylemi

TOMBULLAŞMAK : Turkish Turkish

tombul duruma gelmek, şişmanlamak

TOMBULLUK : Turkish Turkish

tombul olma durumu

TOMOGRAFİ : Turkish Turkish

ir organ ya da organizma kesitinin röntgenle filmini çekme yöntemi

TOMRUK : Turkish Turkish

kesilmiş ağacın silindir biçimindeki gövdesi

TOMRUK : Turkish Turkish

ışlenmek ya da biçilmek için hazırlanmış taş kütlesi

TOMRUK : Turkish Turkish

tomurcuk

TOMRUK : Turkish Turkish

tutukevi

TOMRUKA ATMAK : Turkish Turkish

tutukevine koymak

TOMRUKA VERMEK : Turkish Turkish

işkence aracına suçlunun ayaklarını geçirmek

TOMRUKLANMA : Turkish Turkish

tomruklanmak eylemi

TOMRUKLANMAK : Turkish Turkish

tomruk durumuna gelmek

TOMURCUK : Turkish Turkish

ir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz

TOMURCUK : Turkish Turkish

özellikle çiçeği verecek olan gonca

TOMURCUKLANIŞ : Turkish Turkish

tomurcuklanmak eylemi ya da biçimi

TOMURCUKLANMA : Turkish Turkish

tomurcuklanmak eylemi

TOMURCUKLANMAK : Turkish Turkish

tomurcuk oluşmak

TOMURCUKLU : Turkish Turkish

tomurcukları olan (bitki)

TOMURMAK : Turkish Turkish

ağacı dibinden kesmek