Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TOPAÇ : Turkish Turkish

toparlak sepet ya da küçük küfe

TOPAÇ GİBİ : Turkish Turkish

vücutça toplu ve sağlıklı (çocuk)

TOPAK : Turkish Turkish

yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası

TOPAK : Turkish Turkish

u biçim verilmiş herhangi bir şey

TOPAK : Turkish Turkish

hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı

TOPAK : Turkish Turkish

(kimi bölgelerde) şişe ya da kadeh

TOPAKLAMA : Turkish Turkish

topaklamak eylemi

TOPAKLAMAK : Turkish Turkish

toz ya da küçük parçalar durumundaki bir şeyi kütle ya da yığın biçiminde birleştirmek

TOPAKLANMA : Turkish Turkish

topaklanmak eylemi

TOPAKLANMAK : Turkish Turkish

topak durumuna gelmek

TOPAL : Turkish Turkish

acağındaki sakatlık nedeniyle seker gibi ya da iki adımda bir, bir yana eğilerek yürüyen (insan ya da hayvan)

TOPAL : Turkish Turkish

ayaklarından biri kısa olan (nesne)

TOPAL EŞEKLE KERVANA KATILMAK : Turkish Turkish

yetkisi ve yeteneği olmadığı halde önemli bir işe katılmaya yeltenmek

TOPALAK : Turkish Turkish

hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki (rhamnus cholorophorus globosus)

TOPALAN : Turkish Turkish

sindirim güçlüğü sonucu oluşan mide ve karın ağrısı

TOPALLAMA : Turkish Turkish

topallamak eylemi

TOPALLAMAK : Turkish Turkish

acağındaki sakatlık nedeniyle seker gibi ya da iki adımda bir, bir yana eğilerek yürümek

TOPALLAMAK : Turkish Turkish

(ışler) gerektiği gibi yürümemek, aksamak

TOPALLAYIŞ : Turkish Turkish

topallamak eylemi ya da biçimi

TOPALLIK : Turkish Turkish

topal olma durumu

TOPALTI, -NI : Turkish Turkish

kale toplarının koruması altındaki yer; bir kentin yakın çevresi

TOPARLACIK : Turkish Turkish

pek yuvarlak, yusyuvarlacık

TOPARLACIK : Turkish Turkish

(ınsan için) kısa boylu ve şişman

TOPARLAK : Turkish Turkish

top biçiminde olan, yuvarlak (şey), °küre, °kürevi

TOPARLAK : Turkish Turkish

top cephanesi taşıyan araba