Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TOPLA : Turkish Turkish

üç parmaklı diren

TOPLAÇ : Turkish Turkish

elektrik dinamolarında, devingen bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren aygıt, °kolektör

TOPLAM : Turkish Turkish

toplama işleminin sonucu, °mecmu, °yekûn

TOPLAMA : Turkish Turkish

toplamak eylemi

TOPLAMA : Turkish Turkish

sayıları ya da nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulma işlemi

TOPLAMA KAMPI : Turkish Turkish

savaşta, düşman ulustan sivil halkın, savaş tutsaklarının ya da siyasal tutukluların topluca tutuldukları yer,°temerküz kampı

TOPLAMAK : Turkish Turkish

herhangi bir amaçla kimi kişileri bir araya getirmek

TOPLAMAK : Turkish Turkish

devşirmek

TOPLAMAK : Turkish Turkish

devşirip kaldırmak

TOPLAMAK : Turkish Turkish

dağınıklıktan kurtarmak

TOPLAMAK : Turkish Turkish

düzene sokmak, düzeltmek

TOPLAMAK : Turkish Turkish

artırıp biriktirmek

TOPLAMAK : Turkish Turkish

sayıları ya da nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulmak

TOPLAMAK : Turkish Turkish

hizmete çağırmak

TOPLAMAK : Turkish Turkish

(vergi ya da bağış için) verecek olanlardan almak

TOPLAMAK : Turkish Turkish

şişmanlamak, kilo almak

TOPLAMAK : Turkish Turkish

(çıban, yara için) ırinlenmek

TOPLAMAK : Turkish Turkish

ir şeyin sökülmüş bütün bölümlerini yeniden takmak

TOPLANIK : Turkish Turkish

toplantı durumunda bulunan

TOPLANILMA : Turkish Turkish

toplanılmak eylemi

TOPLANILMAK : Turkish Turkish

kişiler bir araya gelmek

TOPLANILMAK : Turkish Turkish

toplamak eylemi yapılmak

TOPLANIŞ : Turkish Turkish

toplanmak eylemi ya da biçimi

TOPLANMA : Turkish Turkish

toplanmak eylemi

TOPLANMAK : Turkish Turkish

toplamak eylemine konu olmak