Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TOPTAN : Turkish Turkish

topluca hep beraber

TOPTANCI : Turkish Turkish

toptan satış yapan tüccar

TOPTANCILIK : Turkish Turkish

toptan alışveriş tüccarlığı

TOPU : Turkish Turkish

tümü, hepsi

TOPU : Turkish Turkish

(azımsanan şeyler için)

TOPU ATMAK : Turkish Turkish

sınıfta kalmak

TOPUK : Turkish Turkish

ayağın toparlakça olan arka bölümü

TOPUK : Turkish Turkish

ökçe

TOPUK : Turkish Turkish

çorabın topuğa gelen bölümü

TOPUK ÇALMAK : Turkish Turkish

yürürken ayakları birbirine çarpmak

TOPUKDEMİRİ, -Nİ : Turkish Turkish

kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü

TOPUKLAMA : Turkish Turkish

topuklamak eylemi

TOPUKLAMAK : Turkish Turkish

hayvanı topukla dürtmek

TOPUKLARINA KADAR : Turkish Turkish

aşık kemiklerine kadar

TOPUKLU : Turkish Turkish

yüksek ökçeli

TOPUKSUZ : Turkish Turkish

ökçe yüksekliği az olan

TOPUR : Turkish Turkish

kestanenin dikenli olan dış kabuğu

TOPUR : Turkish Turkish

kök sökmekte kullanılan bir tür büyük balta

TOPUT : Turkish Turkish

çökelti

TOPUZ : Turkish Turkish

ucu top biçiminde eski bir silah

TOPUZ : Turkish Turkish

top biçiminde ensede ya da tepede toplanmış saç

TOPUZ : Turkish Turkish

ir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı

TOPUZ GİBİ : Turkish Turkish

kısa ve tıknaz (kimse)

TOPUZLU : Turkish Turkish

topuzu olan

TOPYEKÛN : Turkish Turkish

eksiksiz (olarak), tamamen, büsbütün