Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TÖRETANIMAZLIK : Turkish Turkish

toplumca benimsenmiş törel değerleri değiştirmek isteyen öğretilerin genel adı, °immoralizm

TORİK : Turkish Turkish

palamut balığının irisi (palemye sarda)

TORLAK : Turkish Turkish

genç, toy

TORLAK : Turkish Turkish

henüz evcilleşmemiş, alışmamış (hergele)

TORLAK : Turkish Turkish

derviş

TORLUK : Turkish Turkish

toyluk, acemilik

TORNA : Turkish Turkish

ağaç ya da metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh

TORNACI : Turkish Turkish

torna işi yapan kimse, torna işçisi

TORNACILIK : Turkish Turkish

torna işçiliği ya da zanaatçılığı

TORNADO : Turkish Turkish

atı afrika kıyılarında esen çok zorlu kiklon

TORNALAMA : Turkish Turkish

tornalamak eylemi

TORNALAMAK : Turkish Turkish

torna ile işlemek

TORNALANMA : Turkish Turkish

tornalanmak eylemi

TORNALANMAK : Turkish Turkish

torna ile işlenilmek

TORNALI : Turkish Turkish

tornada işlenmiş

TORNALI : Turkish Turkish

tornalanmış parçalarla yapılmış

TORNAVİDA : Turkish Turkish

vidaları döndürüp yürütmek için başlarındaki kertiğe uygulanan, ucu yassı ve düz araç

TORNET : Turkish Turkish

ilyalı tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı

TORNİSTAN : Turkish Turkish

(gemi için) pervaneyi ters yönde çevirme

TORNİSTAN : Turkish Turkish

tersyüzetme

TORNİSTAN ETMEK : Turkish Turkish

(gemi) geri dönmek

TORNİSTAN ETMEK : Turkish Turkish

ir giyeceği tersyüz etmek

TORNİSTAN ETMEK : Turkish Turkish

geri dönmek

TORPİDO : Turkish Turkish

torpil atmaya yarar, küçük ve çok hızlı giden savaş gemisi

TORPİDO GÖZÜ : Turkish Turkish

otomobillerde, içinde sürücü için gerekli şeylerin bulunduğu kapaklı küçük bölme